yoksunluk sendromu
"meçhule"
bin yalan olayım diline dolana dolana.. sıyrılıp tutsak hayallerimden maviliğinden tutunayım (mı?) sürgün bakışlarına.. mendireği yok akan zamanın sen yinede zembereğinden fırlayan çıldırmanın durdurulmaz yanına gülümse.. sıkıldım hiç kimselikten bir kimseye yazmaya, bir bıçak ucu olsan hani kaburgalarıma dayana dayana.. hani fakirim fukarayım ya hani gözlerinin içine bakarak bekliyorum; ve mecbur gibiyim dudaklarından dökülecek bir aşk sadakasına.. tutmamış yara kabuğunu kaldırır gibi kanattığıma aldırma sözcükleri, doğru! alışamadım bir kimsenin yoksunluğuna, oysa bir kimse herkesleştiğinden beri her hangi biri gibi hiç kimsedir artık.. (artıktır ve atılmalıdır bir şekilde) gözlerinin ucuna değebilir miyim sadaka niyetine? kalabalık bir caddenin sırlanmış akşamıyım!.. hangi kabuğumu kaldırsam hangi köşe başına sızsam; oluk oluk ziyan! ıssız sokakları mesken tutmuş köpekler kemikleriyle uğraş halindeler, oyyyy.. nazarının maviliğine kurbaaaann! bir iti azarlar gibi yalan/la ha yalan/la beni!.. (yalanıma bir mezar lazım şimdi; dingin ve asude) kirpiğine gömülebilir miyim er kişi niyetine? |
kalabalık bir caddenin sırlanmış akşamıyım
hangi kabuğumu kaldırsam
hangi köşe başına sızsam; oluk oluk ziyan
Sonu harika biten bir şiir o ne güzel bir anlatım öyle.....(yalanıma bir mezar lazım şimdi; dingin ve asude)
kirpiğine gömülebilir miyim er kişi niyetine? )
Kocaman alkışlarım sizin için....