301 / bıyığımın (s)uçlarında kontrgerilla eylemleri
hangi şehri terk etsem
gittiğim yere bir yenisi kurulur.. uzun uzun sıvarım kollarımı taş taşırım, köprüler yaparım.. bir ruhumu imar edemem, birde yeni bir dışlanmışlığı geciktiremem.. kurulan her yeni şehir yeni yollara gebe... bıyığımın iki ucuna kontrgerilla eylemleri yakıştırılmış neylim, garbına ve şarkına uzayan yollar düşmüş ; garbında saltanatından vazgeçmiş Kür’Şad ve kırk çeri şarkındaysa Çegan Tepesinde vuruyorlar Enver’i.. bütün şehirler unuttukça bıyık uçlarınının cihetini, yedi kere yıkılmalılar!.. düşünmeliler, bir zamanlar onlarda bir “şey”di.. doğruydu ve çalışkandı ama neydi!? şimaline kurt düşmüşlerin hafızalarını yerine getirmiyorsa albayraklı tabutlar kollarını sıvayanlar bütün rakamları yakmalılaaar! ve olmamalı hiç kimsenin 301 gibi bir derdi... hiç kimseleşenlerin ve bir şeye benzemeyenlerin şehri cenubuna doğru adı konulmamış bir piç gibi inkara büyürken, önce yakıp sonra yıkmalı ve kendi aforozunu çıkaran militanların yurduna gitmeli.. (her sabah her öğle her akşam ve beni özlediğin herhangi bir vakit karşısına geçtiğin ayna mazini gözlerine yansıtır, aksi/lik bu ya sevdiğim boynunda ki -ben- ikimizi hatırlatır!.. gamlanma, dedim ya nereyi terk etsem gittiğim yere ilk önce beni süren yeni bir şehir kurulur.. bilirim ve severim ellerimin kirli yerlerini, yazgımın esmer sürgitini.. bilirim, üzerime denizler çekseler inci(!)nmem ama en güzel yakamozu üzerime çekilen deniz sırtlar.. ve gün batarken vee gün doğarken bir yerlerde bir yerlerdee, ikimiz ikimiz kokan bir karanfil goncası patlar!.. ne sen nede ben, olamadık işte şehirli bütün bayrakları yakılmış şehirleri yıkmaya gidiyorum bekleme şimdilik beni...) |
git yık şehirleri....