*Yolcu*
ah yâr!..
merhametle kanattığın dudaklara ateşten bir gül yakışıyordu güller ki kokusunu bir pervanenin uykusuna aşılıyordu İçinde mukaddes uçurumlar yüzümde bir gökyüzü telaşı ilahi vadesi noktalanmış yağmur damlası gibiydi ah o göğe geri çekilen kanatlar kanatlara azap değdi yıkıldı hatlar söndü ışıklar karanlığa ter akıtıp gömüldü kuşlar dalına göz koydum çalım etti lale isini derdiyle şıralayıp gitti yüreğimin ses versem yıkılır kalem söz etsem çakılır bir kırık lâl’e üstünü karalayıp gitti cümlemin gördün mü harekesi devrilmiş bu yalnızlık nereden kimindi bu ferman kimindi bu sırtından lâl oyulan endam yıldızları bir bir sıfırlandı gecemin doymadı zemin acı toprağa kök salanda vakit sulara beste yakanda yâr ah yoluna âşık ayaklar yürüsem aşınmaz mı her adımda bir âlem taşınmaz mı her aşımda bir mânâ her soluğum anonim bir yolculuktur sana derdimi yükleyip karışsam tozuna şiir olup kıvrılsam kapına erenlerinden olsam erer miyim ben de sabahına yâr aklıma işgaller dayandı kavga aralarına sızan bu şeytanı kim andı sorular da/yandı durmadan isminden alev aldı uzaklar saflar yandı kitaplar yandı raflar da yandı her çiçeğin özünde bir orman özünde özüm yandı hasretinden yâr bir alev ki sazlığını baştan başa yakıyordu o sazlık ki bülbül olmuş vuslat" diye şakıyordu yırtıldı zarım son bir sayfa açtım yüreğimden yüreğine sözümü gözümü ve sesimi kurban ettim kıblene duymadın mı _boran |
Gene manidar şiirinizle etkilediniz bizleri.
Okumanın hazzı ayrı güzel ve fon ile birleşmesi bir ahenk içinde resmen.
Kutluyorum Ramazan Bey
Saygı ile her daim