SON DERSİN FENADIR ACISI
Hacı dayı nasıl geçirdin seksen yılı,
Ah evladım dün gibi gözümü açtım seksendi, Geçmişten elimde kalan acılı bir anı defteri, Günlük mü yazdın nasıl sakladın tüm geçmişi, Sen saklamazsın o girer içine çıkmaz dışarı, Unutmak için uyursun uyandığında yine o başındaki, Sileyim hafızam gitsin istedim yeniden doğdum gibi, Anlayacağın bu hayat acılarla, tahtı iliğime kökleştirdi, Bir bakarsın sahiplendiklerin bir bir terk eder seni, İçin içine sığmaz yeniden dersin son iki adım ilerisi, Sorma hayatı gerçek sandığım yalan gitti geliyor gerçeği, Evladım yaşarken ders alınmazsa son dersin fenadır acısı, Gençlik nedir bilir misin, ben bilmedim şimdi gelmiyor geri, Tecrübelere gülüp geçenler öyle kalacak sanır kendini, Bugün konuşsam da sizlere tüy kadar olur mu tesiri, Gençlik gitti şimdi atıp tutuyor dede dersin belli ki, Bunları gençken söyleseydim yerinde durdurur muydu seni, Eh! son kurşunu kalan adamın teslimiyeti bile değil benimki, Tüm mermilerim karavanaya gitmiş akıllanmış mı sandın beni, Mecburi istikamet belli vereceğim nasihat sizi nasıl etkiler ki, Olur mu hacı dayı akıl başta iken verdiğin her karar değerli, Çok nasihatler insanı diriltmez de bir musibet eyler dipdiri, Senin bu hayıflanmanın etkisini vaizlerin hiçbiri veremedi belki, Ondandır her yaşın bir mirası her acının vardır bir değeri, Bak evladım doğumla ölüm arasındaki duraklar çok önemli, Hangi durakta ne kadar durulacaksa fazlası heder eder sizi, Güne umutla başlarsan huzurla noktalarsın geçireceğin geceyi, Zamanın kıymeti bilinmeli anlaşılmaz içindeki hazinelerin değeri, Elden giderse kendini parçalasan da bir daha dönmez geri, Sahibi yoktur hiçbir şeyin hepsi terk eder bir gün o sahipleri, Benimkiler yaşarken pay edildi, baykuşlar yol eyledi hanemi, Çoluk çocuk dediğin hepsi bir imtihandır yok ki Vallahi ötesi, Onları aman muhtaç etmeyeyim kimseye diye yersin kendini, Gün gelir ferin azalırsa, her yandan deşilirsin onlar da yer seni, Sonrasında bu viraneyi mesken edinirsin hane bekler seni, Sen beklersin haneyi, kimse görmez ne yediğini içtiğini, Son nefese hasret kalırsın sabırsızlıkla beklersin gelmesini, Akşam çıran yanar sabahında sönmemişse günün biri, Akşamında Baykuş acı acı öter el alem merak eder seni, Sabahın erkenden meraklanır aşındırırlar muhtarın evini, Haneme yaklaştıklarında benim kokum boğar herkesi, Burunlar kapalı girince içeri ruhunu teslim etmiş hacı efendi, Bakışırlar birbirine beklerler muhtarın vereceği kararı, Çocukları sağlığında hiç olmadı cenazesine gelirler mi, Yine bir haber uçuralım olur ki insanlık ölmemiş belki, Hepsi nafile kimse gelmez, birkaç zavallı defneder beni, Sonra köyde bir acılı hikâye anlatırlar bir zamanlar Hacıydı, Düşünce kurda kuşa maskara çocuklar toplumda yüzkarası, Ah hacı dayı ah didin didin, yaşamın bunlar mı armağanı, Dedikleri günü bugün gözlerimle gördüğünden içimdeki sızı, Getiremiyorum geçen yılları, ömür değin rüzgâr gibi gelip gitti, Her duraktan geçerken bunları anlasaydım huzurluydum şimdi, İşte, evlat ömür geldi geçti acılarla dolu bir defterim var şimdi, Öyle rüzgârlı havada yaşıyor ki insan kim ne yapsın benim defteri, Sen bu kadar beni dinlediğine göre sanki bir bildiğin var gibi, Ah hacı dayı ah bugün hayatlar sadece hız ve haza ayarlı, Senin dediklerin benim yüreğimi yaktı yağlarım tel tel eridi, Tüm hayatların son durağından bugün yola çıktım ki, Sona varmamış olanlara anlatmak için son durağın halini, Geldik ve gidiyoruz sona varmayan bir yolcu var mı bilmem ki; Erol KEKEÇ/14.03.2021/23.58 |