Hüzün
Burası hüzün
Açsam hüzün, Kapasam hüzün, Ağlasam hüzün, Gülsem hüzün, Orası İstanbul’sa Burası hüzün. Duble duble içerim Onu iki gözüm Önüm hüzün, Arkam hüzün Yatsam hüzün Kalksam hüzün Uzansam hüzün Otursam hüzün Burası hüzün İstanbul değil İki gözüm. Tam burası, Yüreğimin ortası Başımın üstü hüzün Ayaklarımın altı hüzün İçsem de, içmesem de hüzün Akşamla sabah arası Gün ortası, Yemek masası Hüzün, hüzün dolu Yüreğimin ortası Vurulmuşum kalbimden Değil bu kurşun yarası Sürmediğim sevgimin sefası İstanbul değil burası Hüzün hüzün dolu Kalbimin tam ortası Burası hüzün Doldursam da hüzün Boşaltsam da hüzün Bağışla beni iki gözüm Bilirsin ne çektiğimi en iyi sen Gelir acım ruhumun derinliklerinden Haber yok artık Oturduğumuz söğüt gölgelerinden Göl sahillerinden Bahar hüzün Yaz hüzün Hazan zaten çok üzgün Kış ise yıkılmış büsbütün Burası hüzün Neden gittin neden? Böyle erken! İstanbul değil burası İki gözümün arası Derindir derin Sevdanın iyileşmeyen yarası. H. Hüseyin Arslan - 02.03.2021 |
akıcı anlam ve mana bakımından doyurucu bir eser
yüreğine sağlık sayfanızda nice böyle güzel eserler görme dileğiyle
kalemin daim ilhamın bol olsun selam ve sevgilerimle kalın sağlıcakla