VAZODAKİ GÜLLER
Gül güzellikti
Güzellikse gülde gizliydi Vazolarda ölüm fermanı yazılırken. Dikenli tellerle sarılmıştı gül bedenler. Baktığımda huzur aldığım renkler. Ve o unutulmaz anlar. Yok olup gidecekler öylece . Düşen yapraklarda hazan var. Bedenlerde dallarda ise hüzünler. Naifti güller Ve zariftiler İncelikliydi kokuları ve çok çeşitti. Uzaklardan bir esinti gibi gelir zamansız. Acımasız bir el uzanırken güle Dikenler kifayetsiz kalıyordu. Bir vazoya mahkum edilirken güller ölüyordu. Gül ve diken ayrılmaz ikili. Onlar aynı bedende iki aykırı kadim dost. Aynı yerde başlayan hayat aynı yerde son bulurdu. Kim bilir kimindi o acımasız eller. Vaktinden önce uzananlar. Ömrü kısa olur güllerin. Gül ve çiçek Ölümün karşısında en zayıf gerçek. Eğilip kalmak ise çaresizlikti. Kokuların diyarının gülleri solup durur. Vazolara mahkum edildiğinden bu yana. Renklerinde huzur bulduğum o güller yok artık Kokuları da eskisi gibi etkili değil. Her dalından kopan gül biri için soluyordu Birileri için güller ölüyordu. Tükeniyordu yavaş,yavaş kokuların aslı. Nesli tükeniyordu güllerin,çiçeklerin. Soluyordu o nazik bedenler vaktinden evvel. Yeniden başlamak için Vazoların süsünü almak Dikenli tellerden arındırmak gül bahçelerini. Miski amber kokularını hissetmek. Gül nazikti Naifti. Ve zarifti O gül bahçelerinin süsüydü. Mehmet Demir 27.01.2021 Ankara |