insancı gölgelerbilmediğim özümden olarak ve aldığım soluklardan ilhâmla ben ; samimi bir inançsızım yalnızca insan olmak uğraşı dahi çok yorucu bir fırtına ve sonrasız kaygılı bekleyişler tepkilerin içeriğine duyduğum sevimli bir saygı-ve uçurum düşüğü kırılmış dal felsefesi yoktur benliğimin ve doğuşumdan habersizdi çığlıklarım çarçabuk erilmek faydası yalnızlığı düşünmenin kara kutusu varsaydığın günleri doğurupta olmayana teşekkür borcunu biriktirmekti hayallerim ve elbette kimsesiz değildi özeleştiri dolu yalnızlığım ne için toplandığını biliyordun gözyaşı bezindeki ödem yapmış güzlerin hayatın t’onsuz mavi akışına ket vurma çabasıyla sınanmalıydı ben gibiler ! aykırılar uçtakiler varacağı durağı rüya kılan göçtekiler mezheb-î asabiyet ve siyaset-g’örünmez muallâk taşındaydı yalan doğru ve gerçek ?! menkûl sıfatlardan arındım kendi y’asamdan yaptığım süpürgeyle ağlattım kan pıhtılı geleneği imdi ! efkâr-ı umumiye’ye daha saygılı bir soysuzum sorgusuz bir dine yoktu bağışıklığım ve ’sizce’ ivediydi yüreksiz bir beyin ölümü gecelerin tümünde hatmettim sessizliği servet dolu çömleklerle dimağımdan geçti düş kervanları şiirin sonuna yazılmış çıkacakmış kadim bir mısra önüme diyecekmiş ki yolsuz-yolun nereye ? yanıtım ise -biliyorum varılmaz bir yere sefil bir dünya ile -yürüyorum cism-ül hacimde//insancı gölgelerle... .. |