TEMMUZ GİBİ
TEMMUZ GİBİ
Dışım iyice soğudu Elim ayağım buz gibi Oysa içimde kor alev Yanar yüreğim köz gibi Karlar yağdı ayaz bastı Sensiz kuru poyraz esti Elimi kolumu kesti Hasret kül duman toz gibi Gülüm terketti sılayı Şaştı gönül pusulayı Takvimlerde Ocak ayı Yanar içim Temmuz gibi Tut elimden tut sen gülüm Tutup bırakma sen gülüm Yanımda yok isen gülüm Yanar ciğerim köz gibi Şaban AKTAŞ 17.01.2021 - 19.13 Türküyü dinlemek için linki tıklayabilirsiniz.. :///photo/?fbid=10219051012366427&set=a.10217552623187634 AŞK AVARESİ Sakın bir kez daha çıkma karşıma Bu kez çıldırırım hiç yok çaresi Nasıl kapanırsa kapansın bırak Kabuk bağlamayan yürek yâresi Aşkın ateşiyle kirden arındım Boyuna geceyi gündüz sarındım Ay yüzünde güldün bense nârındım Yüzünde korona güneş haresi Kanıma kan oldun canımda cansın Kainat büsbütün iki cihansın Cümle âlem senin aşkınla yansın Canların canısın yürek paresi Bir büyük patlama aşk ile oldu Göz ile gönlüme nur ışık doldu Aşk sonsuz ufkuna açılan yoldu Gönül çılgınca bir aşk avaresi Dinle bu türküyü aç karna yazdım Sana aç ve susuz günlerce gezdim S/en sıcak güneştin b/en sıcak yazdım Dön dolaş sende söz türkü sırası Unutup gidersen y/anar mı y/anar Elini değmeden kanar mı kanar Gözlerin bir yudum pınar mı pınar Ateşin gözünde suymuş çaresi... Şaban AKTAŞ 19.01.2021 - 16.30 BU SABAH SENİ GÖRMEDİM Bu sabah seni görmedim Yerinde misin bakayım Yüzün bahar çağla çiçek Gönlüme bir dal takayım Çağla çiçek badem dalı Bu gönül sana sevdalı Salın edalı edalı Gel karşıma gül bakayım Gözüme hele bir gözat Karbeyaz elini uzat Aşk bu vuslatına tezat Ateşine tuz atayım Yüzünde bahar kokusu Çiçek çiçek gül takısı Saçında kına yakısı Teline türkü yakayım Yüzü hâlâ gülen çocuk Kırk yaşına gelen çocuk Ele gelin olan çocuk; Sensiz kâlbi ne yapayım?! Şaban AKTAŞ 19.01.2021 - 13.12 DEVRANIN TEKERİ Kaç dönüm noktası vardır hayatın Bir de yaşarken sönüm noktası Şans eseri diriliş var mı yok mu Önemli kilometre taşları Yollarında, yıllarında hayatın?!?! Anlatacaklarım şimdi Ne rüyâ ne masal ne de hülyadır Tümüyle başımdan geçen gerçek Neler geldi, daha kim bilir Neler neler gelip geçecek ?! İlk çocukluk, ergenlik İlk gençlik, ilk aşk, ilk evlilik Ne çok arzu istek Çok şeylere heveslendik Suya düşen hayâller Yarım kalan şarkılar gibidir... Unutul(a)mayanlar Başlangıcı olabilir bir milâdın Acısıyla tatlısıyla Belleğimizde ise yaşananlar... Uzatma, kısa kes şimdi mümkünse! diyorum kendime Bir kez başımı yaktım, Mutsuzdum; Yirmi Yedi yılda Söndürüp attım yangınımı; Buydu Birinci Milâdım... Kırkımdan sonra Bir gül sevdim gonca Aşkın ateşi Göğün ayı yıldızı Güneş ile gelen şanstı Dört yapraklı yonca Sönmez ateş üstünde Yıldırım hızıyla uçan Yüreğim saf/kan/at; Ay Güzeli Sevda Seli Benim için ikinci Milat! Ayrılık olmasa olmazdı aşk! "Koparken dünyamız güneşten İçimize de düştü o ateşten!" * Sonra İkinci Bahar Üçüncü Miladım oldu Ağrısız acısız hayata Yeni bir adım oldu... İyi ki aşk var Dertsiz başa dert var Karıştıkça Milatlar birbirine Şiirler takılıyor aşk ile Devranın tekerine Şaban AKTAŞ 19.01.2021 - 11.21 (*) Gamzeli Gül Destanı adlı şiirimden (Ay Güzeli Sevda Seli adlı kitabımda) AYRIŞMALAR Örümü kendi elimizden Saç bağına benzer Lifi kendir bir halat Taşıma gücü yüksek Gerilip gerilip Nasıl kopar aniden "Pat!" Biz işte öylece koptuk!.. İpin ucunda ne varsa artık Yarım ipli yarım ipsiz; İki yarım, bir bütün ayrılık! Bir büyük aşkla başlayıp Nefretle biten savaş Yılları alıp götüren Acımasız bir zulüm Bir ömrü alıp götüren, Bir büyük anakaranın İki parça ayrışması Uzaklaşması yavaş yavaş!.. Şimdi birimiz Afrika, birimiz Asya Bende havalar Ilıman yağışlı . Tipik Akdeniz Onda tropikal; Ekvator kuşağı... Böylece kapanıp gitti Eski bir dosya! Herkes rotasını kendi çizdi Dogru bildiği yönde Yeni bir sayfa açtı hayata!.. Şaban AKTAŞ 20.01.2021 - 02.55 ANTALYA ALBENİ Elime alıp şimdi gözlerini Misket oynayasım geliyor... Ah benim çocuk kâlbim Ne kadar çok sevdi seni?! Gözlerin var ya dünyanın En değerli mücevheri Eflatun pembe mor elmas Yıldızlarca gözlerine has Gözlerini bana ver Al beni boynuna as!.. Şaban AKTAŞ 18.01.2021 - 23.45 ŞİİRLİ/ YORUM MERDİVENLER Son basamağa kadar Aşkla umutla dirençle Ezilmek yok Bekler iken eşikte Yol bizim kapı bizim Pencere bizim: Bu gönül kapısıdır Kalbimiz çocuk kalbi Sallanıyor Sevdayla bir beşikte... Şiirle kalınız hep... Şaban AKTAŞ 21.53 / 18.01.2021 GEL DE YÜREĞİME ANLAT! "Sen suçlusun!" deme bana Gel de yüreğime anlat Dinletmek mümkünse sana Gel de yüreğime anlat! Aşk k/okulu gülden yana Yanar yürek senden yana Dönüp bakmaz benden yana Gel de yüreğime anlat! Keşke seni görmeseydi Deli gibi sevmeseydi Aşk nedir hiç bilmeseydi Gel de yüreğime anlat! Yürek bu söz dinlemiyor Hiç kimseyi tınlamıyor Aşk, odunda demleniyor Gel de yüreğime anlat! Al beni gözüne damlat! Şaban AKTAŞ 28.01.2021 - 21.36 MOR MENEKŞEM Geldin mor menekşem karşımda durdun Gönlüm gözün ile kaşına vurgun Aşkın ile bu kâlp senin öz yurdun Ayrılma sen benim hep karşımda kal! Mor menekşe mor sümbül mor dağlarda Sensiz çekilmiyor kış zor dağlarda Sevda gürül gürül akar çağlarda Sular gibi sen hep gözyaşımda kal!.. Gelemem sevdigim engel arada Gelebilir isen sen gel ara da Sensiz hiç gözüm yok pulda parada Tüten ocağım ol, hep başımda kal! Kış günü yaş günü ocakbaşında Gözlerim hep gözün ile kaşında Hasret tüten mor dağların başında Efkârım tek sen ol hep kışımda kal! Şaban AKTAŞ 18.01.2021 - 13.41 BU YER Burası Eğirdir, Mavi Göl Havası her yerden farklı Güneşin farklı doğup Atlas ipek, rengârenk İbrişim sularda battığı yer Ay düşünce sulara Taştan taşa seken Bir Kız/kuşunun Gölde yüzen kuğu olup Martıların içime battığı yer Sultandağları’nın yeli Kıyıda bir gelincik Aşk burcunda bayrak Yüreğimde Gül/hatmi Aşkın beni çarptığı yer Hâlâ eser durursun Salkımsöğüt dalında Tüm tomurcuk güllerin Pembesinde alında Yüreğimi kanattığı yer Ne var ise sevdamda Sende saklı Mavi Göl ADAC Pansiyonda Aşkla yüksek gerilim Şimdi düşük tansiyonda Nabzımın attığı yer.. Aşk ve güzellik için Bir yarış yapılsa Bütün ödüller senindir Altın, gümüş, bronz, Mansiyon da; Ay Güzeli Sevda Seli Senin e/serindir Gülpanya’nın aktığı yer... Şaban AKTAŞ 18.01.2021 - 19.27 Görsel; Şaban AKTAŞ ALİ OSMAN SELÇUK Elektrikler gitti Tripler geldi bana Üç fazdan biri yok Odam kapkaranlık Yaktım senin çıranı Oturuyorum Şirlerim yarım kaldı Türkülerim yarım... Tek başımayım Kuru ayaz soğuk Kol geziyor ortalıkta Belli ki kar yağıyor Mor dağlara... Çaresiz kalınca Senden hatıra lâmbayı yaktım... İyi ki dostlar var Gecelere yıldız Yarılıyor karanlık, Gönül sıcaklığı Isıtıyor içimizi Bir dostluk Bir armağan Işıtıyor gecemizi! Şaban AKTAŞ 18.01.2021 -18.57 ... 18 Ocak 2019 · SELÂ Soygun h/ile vurgun zulüm Her gün bi yenisini Gördükçe, duydukça Kalmadı tahammülüm Her yanım belâ İçim dışım selâ oldu!.. Göz göre göre Kulağını tıkayıp Göz yuman bile bile Nedir bu haksızlık Vurdumduymazlık Vicdan sefaleti Milletin çektiği çile?! Köküne kıran giresiceler!.. Engerek gibisiniz Çöreklenmişsiniz koltuğa Askıda gereksiz işler; Rüşvet torpil kime işler Sümenaltı en gerekli işler; Versin Sübhanallah (!) Versin belânızı hepinizin! Ağır mübarek Cuma günü öğleyin Şu okunan selâ Sİze de dokunsun Hepinizin selâsı Toptan okunsun! Şaban AKTAŞ 18.01.2019 - 12.39 SENSİZ OLMAZ Yaza yaza sonu gelmez ki bu aşk Yüzbin sayfa hayâl kursam ne çıkar Kâlp vuruşta bağrım senden yanarsa Günde yüzbin defa vursam ne çıkar?! Hiç kimsenin vakti yok benim için Yalnız benim vaktim çok senin için Yanıp kül olduysa kâlp için için Dağlara intifa dursam ne çıkar?! Bil ki yıkılacak ömrün sonu var Aşkın bakılacak sonsuz yanı var Dünya iki kapı bir tek hanı var Sen yok isen daha dursam ne çıkar?! Sensiz tüm duvarlar dar gelir bana Dört duvar bir zindan düşlerim sana Ben de çıkıp gitsem öbür cihana Sensiz yeni dünya kursam ne çıkar?! Sensiz olmaz dedi kâlbim yine bak Dön de ayyüzünü yüzüme bir bak Güneşe dönse de kâlbim yanarak Şavkımı uzaktan vursam ne çıkar?! Şaban AKTAŞ 18.12.2019 - 21.54 TERSLİK Düşün ki bir an sevgili Ters bir zamanda sevmişim Ben var iken sen yokmuşsun Yanlış dünyaya gelmişim Ben ne yapıp n’işlesem boş Gece gündüz düşlesem boş Efkârlanıp içmesem boş Hasretini mey bilmişim Çorabımı ters giymişim Gömleğimi ters giymişim Hoca Nasreddin gibiyim Eşeğime ters binmişim Gitsen bile yönüm sana Gitsem bile önüm sana Hasret sana ölüm bana Bu dünyaya ters gelmişim Öyle bir ters iki hayat Biri taze biri bayat Düşlerime sarıl da yat Ben gerçeği ters bilmişim! Şaban AKTAŞ 14.01.2019 KEDİ KÖPEK Zaman zaman İnsan insan ile Kedi ile köpek Nedir bu hır gür?! İnsanoğlu bu Mümkün değil Derdini anlamak Aliye kızar Veliye patlar Acaba dersin Kime neyi ispatlar?! Geleneksel görgü Usül, örf, adet Nihayetinde Bencilik önyargı Sevginin yerine Kin öfke nefret Sığlık, cehalet!?! Bunları yaşayıp da Gören insan Diyor ki bazan "Boşver, takma Çukur aynaya bakma; Sen kendine bak Ayna düzgün Pırıl pırıl saydam Karşındaki de Adam gibi adam!.. -II- Kedi ile köpek Bazı evlerde Can yoldaşı Yalnız insanların Elinde sanki bebek Sevgi ile doyurup Gönül paylaştığı Sadık arkadaşı! Bunları da görünce Diyor ki insan, İnsanları boş ver Kedi köpekle uğraş Yazık olur değmez Verdiğin emeğe Duygularını uçuşan Kuşlar ile paylaş! Haddini aşana Bin şahit lâzım Bu da insan demeye! Sadece biz mi iyiyiz Hep kediler mi nankör Aynaya bak insan gör(!) İnsanda önyargı İnsan kıskanç İnsan karnı dar İnsan bencil İnsan işine çıkarcı İçinden pazarlıklı Kafasında Bin bir türlü hesap Akıl almaz İnsan fesat Selâmı sabahı kes at! Şaban AKTAŞ 18.01.2021- 13.13 ............................................... Karacaoğlan’dan bir türkü "Yüceden mi geldin sen seher yeli? Daha dostum kapılarda gezer mi? Solmuş derler gül benzinin iziği, Daha dostum eskisinden güzel mi? O ne dedi, sen ne dedin varınca, "Oğlan, âşık mısın?" dedi görünce. El kavşurup divanına durunca, Daha dostum eskisinden güzel mi? Kolda götürürdüm yavru baz gibi, Yüzerim göllerde boymul kaz gibi. Bahçende açılan top nergis gibi, Toplar toplar dost zülfüne dizer mi? Karac’oğlan, gider kendi yoluna, Çiğ ibrişim pek yakışır beline. Divitin, kalemin almış eline, O dost bizi defterine yazar mı?" KARACAOĞLAN (Cemile Ince Yücel profilindeki Karacaoğlan’ın "Yüceden mi geldin sen seher yeli"diye başlayan türküye naziremdir... Günaydın saygıdeğer sanatçı dost.. Lirik bir bezeme, yine İliğine kadar hasretle sevda... Tüm türküleri kâlpten kâlbe bir hasret yakısı Karacaoğlanın, o güzellik pınarından bir yudum içsem aşk ile ibadet yapmadan geçmez gönül.. Benim duam aşk ile türkülerdir.. Bu paylaşımlarınız çok değerli halden bilene.. Bir nazire daha bin şükranla...ruhu şadolsun..) ................................................. HASRET YAKISI Gün doğar açılır yüzünde perde Yanar yürek senin olduğun yerde Söyle seher yeli vardığın evde Gül, gülen yüzüne inci dizer mi? Yillardır ayrı düştüm ben gülümden Güller açar toprağımdan külümden Kaç kez öldüm öldüm ah, dirildim ben Bir can hasret ile candan bezer mi? Sensiz hayat inan vız gelir bana Dağların yokuşu düz gelir bana Dalda arı çiçek yüz gelir bana Gül dudakta arı petek gözer mi?! Gönülden gönüle hasret yakısı Buram buram tüter gülün kokusu Aşk ile dopdolu gönül çıkısı Sofralarda aşkı çaydan süzer mi?! De ki akan suda deryada gölde Dağlarda ovada sahrada çölde Yüzünü görürüm dikenle telde Ayrılığı felek kader yazar mı? Dedim Karac’ağlan dert yüklü başım Sevdam kara olsun yüzü Ak’taş’ım Karabulut olur yağmurca yaşım Yağmurca bir ceylan çölde gezer mi?! Şaban AKTAŞ 18.01.2020 - 12.56 BİR BAKIŞLA GÖZÜNİLE KAŞINDA Bir bakışla gözün ile kaşında El pençe divana dursam karşında Bir heykel olsaydım kireç taşında Sen bu taşa bir can verebilirsin! Gönül ırmağında akan bengisu Çağıl çağıl çağlar aşkın yankısı Amazon ırmağı sevda türküsü Ay sularda; aşka durabilirsin Zakkum çiçeğinde gülpembe koku Sevda selimdedir var ile yoku Amazon elinde aşkın son oku Çekinmeden kâlpten vurabilirsin Çağlayan bir ırmak yelle tozarır Kâlpten kâlbe aşk âhenk uzanır Aşkın yedi rengi gülce kızarır Kâlbe gökkuşağı kurabilirsin.. Şaban AKTAŞ 18.01.2020 - 15.22 İNCİR KUŞLARi Sarının içinde yeşil, Yeşilin içinde sarı Yaprak yaprak düştü gitti Esti Sonbahar rüzgârı Ankara’dan rüzgâr esti El ayağım buzlar kesti Bitti ballı incirlerim Unuttum yazı baharı Ah şu Ankara yolları Atkestanesi dalları Unutmam sarı gülleri Şimdi ömrün sonbaharı Dikmen yolunda bir yokuş Sevgi dolu mahzun bakış Uçup gitti bir sarıkuş Tükendi incir kuşları... Göçmen kuşlar uçar gider Mevsimini seçer gider Bir ömürdür geçer gider Karla kapanır yolları Sulusepken yağar karı Gece buz tutar yolları Yine mi güz yağmurları Gözünün içinde yeşil Yeşilin içinde sarı... Sarının içinde yeşil Yeşilin içinde sarı.. Şaban Aktaş 18.01.2020 - 18.15 |