Kuş sesleri ve ben
Çünkü
Kötü olmak gerekti İyi biri olmak için Kötü Neye göre kime göre Anlama Anlama ki ellerin kuşları öldürmesin Bulaşmasın şiire Şiir zahmettir, merhamettir, karıncaların yüreğini bilmektir Yoksa vicdanının ayakları bırak Toprak Basarken her adımda sana dua edebilmeli O zaman Yürümekten yorulsun ayakların korkma Korma Bir serseri vaktidir gece Karanlık seni ürkütebilir Ellerin tutuşur Yüreğin cebinde kör bir çakı Bendim Uzaklara, o uzun yollara vurgun Dağlara sevdalı Herkesten kaçan o meşhur yalnızlık Bendim Sizin ayaklarınızda açan Kökleri uzun sarmaşık Kör bir nasırdım Yürümekten Şimdi Koşarken çocukluğumu hatırlarım Peşinden koştuğum kızların gülüşleri gibi Heyecanlıydı babamla yürümek Bazen Çocukken babamla mezarlığa giderdim Ölüler babamı tanırdı Mertek biçerdi babam onlara Ve öğretirdi bana nasıl biçtiğini de Şimdi anlıyorum ki meğer babam, Kendi merteğini biçebilmem içinmiş Şimdi ben Nerede yürüyen bir baba görsem Dizlerim sızlar Ayaklarım kanar Acıdan uğunan bir çocuk gibi İçime çöreklenir babamın ayakları Ölmedim Yaşamak zorunda kalan bendim İsyan etmek için yeterliydi ruhumda acılar Etmedim Bir çiçek gibi her gün yeniden açsa da Demedim Allah’ım neden? Bir mezarlıktan yapılma gibi yüreğim Annemden sonra hep kuşların ölümüne hüzünlendim Bir mezarlık Ölü kuşlar için bir mezarlıktım ben Ölümsüz aşklar da bendeydi Ölen anneler ve babalar da Ölüm Bir jilet Bir biletti benim için oysa Bir düştü vuslat Bekledim gelmedi Oysa onunla ben Sevişen iki sevgili gibi uyurduk Ruhumu yıpratır Kanımı kaynatırdı Ellerim ne kadar istekliydi Bunca yıl biriken sabrımmış beni tutan Şimdi ya Rab Şimdi ya Rab Şimdi Ölmenin vakti Ömer Altıntaş |