GENÇTİM
Gençtim
İsyan çıkarmak için en güzel yaşta. Dalaşmak istedi mi yumruklarım yankı yapardı sesim Ses çıkardı vurduğum yerden İspanyol paçaları vardı ayaklarımın. Ve tarazlanırdı yüreğim. Hevesliydim sustalı bıçaklara boğazlı kazaklara ve paltolara. Yasaklı yerlere meraklıydı ayaklarım. Elbet yanlış yapmam normaldi Çelme takıyordu sürekli ayaklarıma yaşam. Hep yanı başımda bir günah, bir kız bir bazı şeyler Bir bazı şeyler Başımı döndüren şeytan. Asra yemin olsun ki hüsrandadır insan. İmrenirdim çocukken her askere gidenin ardından. Yatağımda benimle büyüyen bir engerek Yüreğimde demirden bir saplama Bir yalnızlık Çizmeleri su alan yufka bir çocuktum oysa ben Kara lastiklerim vardı anamın aldığı Su ile parlatırdım her sabah okula gitmeden. Gözlerim vardı Tersine akan bir çift oluk Uyurken kanardı yüreğim. Kanardı bir çocuğun dizleri gibi. Acı ile oynacak bir yaşta değildi ellerim. Saçlarımı sıfıra vururken hep anam. Utanırdım sevdiğim kız bana bakarken Beyaz bir şiir okunurdu her sabah Her sabah Her sabah Türküm doğruyum çalışkanım. Ellerimde domates ve ekmek ile atardım kendimi sokağa Akşam olunca eve gelmenin yorgunluğu Yırtılan sökülen yerlerim olurdu Dikerdi anam Dirseklere kendi kumaşından yama bulmanın güzelliği. Anam Biraz kürt Biraz köylü Tek elbise ile kılardı namazlarını Mütemadiyen aklımda kalan beyaz hırkasıyla şalvarı. Kısardı hep ezan okununca teyibin sesini Gece sakız çiğnemek tırnak kesmek gibi bir nevi hurafeleri vardı belki Bir melek Evet evet bir melek Bir melek ile açıklanabilirdi bu. Ve beyaz güvercinler kalkardı camilerden. Tülbentli kizlar ile bakardım hayranlıkla Seyrederdim Çok kızardı camiden kaçarken babam. Babam Ağır Yaşanmışlık hikayeleri vardı beyaz sakallarında. Geceleri uyumamasının nedeni Urları vardı Acıları suçları anlatacakları vardı belki Her sabah bir bacağı aksıyan köpek ile namaza gitmesi. Babam Seksen yaşında Yufka gözleri ile koca bir taşı kaldırırdı. Gençtim ya Sürekli bir yerlere sürüklerdi beni hayat. Yürürken acı verirdi ayak bileklerim yanından geçerken kötürüm çocukların. Elbet üzülüyordum gördükçe Üzülüyordum Yüreğimi bırakarak onlara. Bırakıyordum ne varsa Bırakıyordum bir tekeri diğerinden küçük olan abimin topladığı tek bisikletimi. Bırakıyordum marangoz olan babanım yaptığı en sevdiğim traktörümü. Bırakıyordum bırakabileceğim her şeyi Yürümeyi bırakıyordum Yüreğimi de Gençtim dedim ya Giderdim Hatanın günahın mayasını ellemeye Giderdim Çağırırdı beni şeytanlarla beraber ezanlar Yürümek için giderdim yollara Korkmadan Gözü pek kara Bir sis gibi sarardı beni Giderdim Uzun uzun uzaklaşırdım kendimden. Herkesten Uzaklara Hep uzaklara giderdim. İçimde ki bir yalnızlıkla. Dedim ya gençtim Her yanım yorgundu aşka Yalnız bunun için büyüdüm. Ömer Altıntaş |
*********
şiirinizi ve okumanızı çok beğendim