Gütmem İçin Verilen Deveyi Öldürdüm
Gütmem için verilen deveyi öldürdüm
Çünkü sahibi belliydi Belliydi, Suları çamur, cephesi, kötü insanların mazeretleri gibi yavan.. Suyu aklanmış bir kuyu aradığım için oldu bütün bunlar Artık Git gide yalnızlaşıyorum İşte başardım Sonunda yapayalnızım Aktı Gözyaşı ve hüzün Bunca yıl aktı gözlerimden Bu öyle bir kırgınlık ki Kalbim doğrulmuyor artık kendi kardeşlerime bile Kimsem kalmayacak kadar yalnız olmayı başardım Mesala bir daha çocuksu heveslerim olmayacak Belki bir daha olmayacak hayallerim Ama görüyorum ki artık duruldum Yorgun bir suyun sesi bu Bazı şeyleri aşmanın vakti İhtimallerimin en aza indiği yer bu Gençken, "Bilinsin’ derdim, ölünceye dek karşısındayım dünyanın" Güzel ve zarif şeylerin peşinden koşardım hep Aşkın mesala O özenle, heyecanla yazdığım mektupların zamanı.. Çocuksu şeylerin ilk anıları yani Aklı, beş karış havada belki ama safi temiz ve yufka İşte ben, Düşünürdüm, Dirgenlerle Yabalarla saman yüklerken vagona mayhoş bir dalgınlıkla.. Akşam olunca anamın ıscacık çörekleri ve gülüşü yeterdi bana Şimdi.. Akşam olunca gün geçmiyor eskisi gibi. Ne o çörek eski tadını veriyor ne de ben huzurla o sofradan kalkıyorum Bilmek, kabullenmek gerekmiş bunu Ardıma dönüp baktığımda, "Bir gülmek geçti gitti." diyorum sadece içimden ömürden Tam ortasındayım, benim için herşeyin başladığı ve herşeyin bittiği yerin. Ve kapatıyorum gövdemi bütün insanlara Üzüntü çağı başlıyor Kırık bir halde yaşayacak kadar uzun başlıyor Kırgınlık çiçekleniyor bakışımda Gece, nasıl bir hisle kapattığımı gözlerimi; Hiçbir şiir hiç bir metin anlatamaz Akar akar akar.. Geceleyin bir sızı Neylersin... Peki neydi? Bu dersi almam neden Belli ki, Dünya benimle cilveli hafifmeşrep bir kadın gibi arkadaş olmak niyetinde Gençtik ya herhalde Hataya meyil daha çok olsa gerek Öyle ki, Onunla ben Bir düşman olarak yaşamaya niyet ettim Ne kadar da yaşamak, zorunda olduğum şeylerin başında olsa bile Hırsı, sadece para olanlardan hep uzaklaştım Elleri mukavemet gösterdikçe yazıkladım onları İtikat bildim, bileğimin ağrısına aldırmadan İnadına savaşmayı Ne bu diyardan gittim, ne de o deveyi güttüm Gütmem için verilen deveyi öldürdüm Çünkü, Bazıları için bir şeylerin hala umrumda olduğu bilinsin Açtığım bu savaşta, ardıma baktığımda Hiçbir tanıdık yüz kalmasa bile Bilinsin ölünceye dek karşısındayım dünyanın Tek başına bir cesaret Neylersin... Evet Gütmem için verilen deveyi öldürdüm Çünkü, Bunu herkes yapamazdı Mesala zengin olan, yaşamaya iştahlı çok seven Bunu ancak Ölmek, beklentisinin içinde olan yapabilirdi Mesela beş kuruş borcu olmayan, hatta parası olmayan Bunu ancak gururlu biri yapabilirdi O da bendim Yaşamayı iyi bilen Keşke Ellerimi bırakabilseydim dünyaya Güzel çocuklara bir armağanım olsun isterdim Yazık ki, Onlara küskün iki yüzlü bir dünya bırakmak zorunda kaldım Ömer Altıntaş |
Keşke
Ellerimi bırakabilseydim dünyaya
Güzel çocuklara bir armağanım olsun isterdim
Yazık ki,
Onlara küskün iki yüzlü bir dünya bırakmak zorunda kaldım
👏👏 Tebrikler yaşamayı iyi bilen
Eller sayfalara can katıp yüreklerde
Sessiz sohbeti inşaa ediyor
Var olasın yüreğine sağlık saygılarımla sağlıcakla kal