Maruzat
Bendim
Sana Her gün ölümü çağıran bir sesle yalvaran Göğsünde durmadan kanayan bir yara ile yaşayan Bendim O görülmeyen mazur, kabahat bulucu Benim ellerimdi dünyaya çiçekler fırlattığım için durmadan azarlanan Bendim Onlara benzemediğim için defalarca karanlığa itilen Kanla barışık olmadığım için ötekileştirilen Hep uzağa gitmekle tuhaflanan Kimlerdi peki bizi tarumar eden Dünyayı bize gösterişli bir uğraşı haline getiren Kimlerdi yarının çocuklarına doğruyu unutturan Kendi dizlerini döven Kendine kırgın olmayan var mı hala Onlardı benden özür bekleyen Onlardı benden farklı olanlar aslında Ben ki, Kimseden özür dilemem Celladımın yüzüne tükürerek ödün vermedim bildiğim gibi yaşamaktan Ölsem de eğmedim boynumu yazgımdan başka kimseye Af dilenmedim Allah’tan başka kimseden Ama onlar, Bir yüz yıl daha yaşamak için yalvardı Hatırladı Allah’ı acılı bir sesle sahiden ölümün eşiğinde Benim dinimdi, Adına özgürlük diye konuşulup acı çığlıklar atan Genişletilen ayıplanan benim uğraşımdı Bendim Senden bir kez daha rica da bulunan Neden hala yaşadığımı çözmek için Bunca yıl bekleyen Benim gövdemdi o Bunca yıl anne ve baba acısıyla büyüyen İşte kırgınlığım.. Çözdüm sonunda onu Bana gösterilen yüzünü gördüm Neden yaşadığımı buldum Neden tek başına olmaya talip olduğumu Bildim razı olduğum şeyi Ya Rab! Hani yok yanımda kimse Kaldı bu taşı kaldırmak yükü omzumda nayif ağrı Halbuki çoktan seçilmişti gövdem Hala ebiselerimde yamalı çiçekler var Ben ki, Maraba ve amele gibi hor görülen Ben ki, Bir gün ölümü üzerine yemin edilen Ömer Altıntaş |
Tebrikler Saygıdeğer Üstadım.Anlamlı ve güzel bir şiir,kutlarım.Selam ve saygılarımla.