Balyozun Ağladığı
Benim
Birilerini celbetmek veya inandırmaya yeltenecek bir uğraşım yoktu Niyet ettim sahiden yaşamak için Hayat bana bilendikçe direndim Beni buraya yâr eden Vazeden şeyin benimle birlikte yaşadığı kesindi Allah beni böyle uygun görmüştü Çekinmek veya korkmak gibi bir şeye meyil etmedim hiç Yaşamın yanında onca şeye rağmen Yalan ve yalpa olan o her şeyle yüzleşmekle kendime bir pusat çıkardım Çıkardım boynuma taktığım muskayı.. Yalnızca bileğime sarıldım Beni ayakta tutacak o şeyi aramak için yardım dilenmedim Telaşlı bir gülümseyişle sıvazlayarak yüreğimi Bir çocuk gibi yaşamayı belleyemedim Beni buraya koyan şey Kaypak bir acıdan başka bir şey değildi Yalama bir hayatı yaşadığım görünüyordu Görünüyordu, bârizdi.. Hayata her yerinden çatlayan ve tutmayan bir kaynakla tutturulduğum Bastığım yer, Muşamba bir zemindi Şamballıyordum hayatın karşısında Onun bukağı haline bürünmüştü ellerim Beni kaç kez alaşağı etmişti oysa Paçası yırtılmış bir pantolon kadar utangaç ve tedirginlikle yürüyordum onun karşısında Yorgunluğa varmadan rahata ulaşmak yoktu halbuki Ermedim Çalışmadan para kazanmanın güzelliğine hiçbir zaman Yanlış yapmaya öyle alışıldım ki nefsimle sadık bir arkadaş oldum Oysa Zımparalıyordum günahlarımı her kıldığım namazda Zonkluyor şimdi şakaklarımda pişmanlıklar O her defasında keskin dönüş yaptığım hatalarım O beni çok seven günahlarım Veda ettikçe biraz daha kavuştum Beni bir kucak odun gibi cehenneme götürecek Ah.. Her şeye yeniden başlamakla tükenen bir ömür gibi hep sonumu merak ettim Annem bir kere öldü ben her gün öldüm Taşın ağladığı değil Balyozun ağladığını gördüm Boynumun Örsünde her sabah.. Ömer Altıntaş |
Hatasız olmuyor herkes günahsız olsaydı cehenneme ne gerek vardı
Fon müziği eşliğinde insan kendini sorguluyor
Ama finalinde cehennem ateşine girmeden önce çekip alacak bir sevgi vardı
Anneniz yaşıyorsa Rabbim ömrünü uzun eylesin bütün cennete göç eden annelerimizi sevgiyle anıyoruz
Yüreğinize sağlık kaleminiz daim olsun saygıyla selamlıyorum yüreğinizi