Duruşmagün kırmızı yakalı defneli cübbesini giyip müstehzi ifadesini devirdi soğuk mahkeme duvarı üzerine mübaşirin koridorda boğuk sesi duyulurken pür dikkat kesildi bakışlar kapıda beliren üzünç devşiren siluete çözülen kelepçe izini ovuşturdu titreyen elleriyle iri yapılı/ esmer tenliydi hafif kırlaşmış saçları keder yüklüydü ölgün mavi gözlerindeki hüzün yüzündeki çürükleri gizleyemedi kimlik tespiti yapılırken ürperdim üzerime kaynar sular döküldü tüylerim diken olup buz gibi ter avuçlarımdan damlarken kalem kayıp yere düştü elimden yoksa bu bir hayal miydi hiç olası değildi… mütalaa verilip son söz sorulurken silkeleyip belleğimi silinen belli belirsiz hayalleri serptim anıların üzerine… bakışının burgacı delip geçerken içimi bana doğru uzanan güçlü eller mıknatıs gibi çekiyordu kendisine paslı dilim kilitlendi sözcükler tükendi… ta kendisiydi!... infaz için bekleyen ölümü göze aldığım sevdiğimin ta kendisiydi… |
son söz sorulurken
silkeleyip belleğimi
silinen belli belirsiz hayalleri
serptim anıların üzerine…
-düşündürücü
baş dönrürücü...