ACİLİYETİ YOKTUR, GEÇ GELEN AŞKIN
Geç kalmış bir aşkın katır tepmesidir,
Ense kökümü duman eder. Bir öfke kızıllığı sarar, birdirbir oynayan her güne. Anlaşılmazların elinde oyuncak olan Anılarımın Suçu günahı ne. Aç kalkmak mümkün değil Hüznün sofrasından. Yutturmaca-kandırma oyununun ustası zamanın, Dü şeş geliyor attığı her zar. İhtiyarlamış mı nedendir bu geceler, Korkudan üzerime işiyorlar. Bilinmez denkleri çözme sevdasındaki cılız umutların, Haberleri yok üzerlerindeki kum torbalarından. Çok uzaklardan, Siluet şeklinde gösteriyor mavi bulutları hazan. Beni çalımlayıp geçip giden Küheylan Gençliğimdir; Kalmadı artık tanışıklığımızdan, dinlemez beni söyletir. Sersefil oldu umutlar, kuytu köşe başlarında. Hıncahınç dolu düşünce kervanlarıdır, benzinleri bitti yol ayrımında. Bir çadır tiyatrosunda Hokkabaz, fildişi oyununu sergiliyor. Duygular elinde nasıl oyuncaktır, ona sor. Günbatımı, güzelliklerin yüzündeki siğil. Yaşam filmi bitti Ademoğlunun hala farkında değil. Mısralarımın üzerinden geçen Nihavend Taksim’e bakıp aval aval, Bir dürüm iştahlığı ile Beni, Yiyip bitirmeye çalışıyorsun yalnızlık bu ne hal... (17 Haziran 2012 – 10.Şiir Kitabımdan) |
ACİLİYETİ YOKTUR, GEÇ GELEN AŞKIN şiirini, yazan ve bizimle paylaşan Şair Arkadaşımı içtenlikle kutluyorum. Nice güzel şiirlere...