ZIRDIBOZ DÜŞÜNCELERİN GÖLGESİNDE
Sırtı kalın merkebin çektiğinde
Gelmiyor bir türlü beklenen ümitler; İshal olmuşlar, zamanın tuvaletinde. Dört başı mamur derbederlik keyfi var mutlulukta. Zırnık koklatmıyor, gözleri henüz açılmamış masum duygulara. Nasıl olsa bu yoldan geçme mecburiyetim var ya; Alınlarında kara kalemle hüsran yazılı cellâtlar, Ellerinde yağlı ipler, beklemelerin sarhoşluğunda. Kar-boran-tipi, nasırlı elleriyle yaptıkları dağ kulübesinde, Mazinin, demli çayını yudumlarken; Bağ bozumu fırtınalarıyla, dalaşıyor mu Yoksa bir sevişme rapsodisini mi sergiliyorlar. Kocakarının ellerinde cirit atıyor eskimiş fallar. Flu renklerin, Yutturmacalar vadisinde soteye yattıkları aldatmacasıdır pusu. Yapabileceği başka bir şey yok ki, Boynu bükük ip atlıyor yalnız kalan serçe kuşu. Zaman; Sırtındaki küfede taşıdığı bu ömrü yakıp, Küllerini savurma hevesinin tavan yaptığı beldede Harıl harıl ıssız bir yer arama çabası içinde. Yüzsüz misafir yalnızlıktır, Apaçık yine başıma çöreklenecek bu gece… (8 Şubat 2012 – 10.Şiir Kitabımdan) |