GÖNÜL SAATİM
Ey gönlüm,nasıl geçiyor ömrün ibretle bir bak,
Yarış halinde sanki işleyen saatlere inat. Daha bir çocukken ağlayarak geldik dünyaya, Hiçbir şeyden habersiz yattık yıllarca rüyaya. Gerçekler uyardı bizi bu tatlı uykumuzdan, Her gerçekte bir yıldız silindi ufkumuzdan. Adımlar atıldıkça hep geriye gidiyordum, Bundaki tersliği ben o zamandan biliyordum. Acılar kederler hiç peşimi bırakmadılar, Merhametten yoksun,hiç yüzüme bakmadılar. Göz yaşım sel olup içime doğru aktığında, Volkan olup patladım dertler beni yaktığında. Huzurdan mutluluktan hiçbir eser görünmedi, Kara bir yazı var kaderimde hiç silinmedi. Her saniyede,her dakikada dünyam karardı, Bana biraz mutluluğun kime zararı vardı.? Yıllardan beridir bu ömrüm hep böyle geçiyor, Altın makasla bana ateşten gömlek biçiyor. Şimdi bir sevdanın elinde esir etti beni, Aklım başımda değil O’nu sevdiğimden beri. Bu dert geçici değil ömrümün sonuna kadar, Mevsimler değişsede benim gönlümde sonbahar. İnsaf edipte bir gonca açarsa hazanımda, Dünyam şenlenir bir gülistan olur her yanımda. Mutluluktan küçük bir pay çıkar belki bahtıma, Artık bir sultan olsun benimde gönül tahtıma. Varsın saatler şimdi bildiği gibi işlesin, Açsın goncalar,dalında bülbülleri düşlesin. Cengiz (SERDAR-I GÖNÜL) 23.11.2007 |