Umudu Çalınmış Bir Kadını Sevdim
bir düşe seni çok seviyorum dedim
karşımda kuruyan bir çiçek vardı yaprakları dalına ağır geliyordu dağınıktı yatağım dağınıktı yaşamım dağınıktı odam acım içim gözleri ağlamaklı bir kadına sarıldım üşümüştü teni üşümüştü elleri üşümüştü gözleri üşümüştü mutluluğu sarıldım üşümesi bana geçsin dercesine sarıldım gözleri gülsün diye sarıldım ellerinde çiçekler açsın diye sarıldım acılarına ortak olurum der gibi bir düşe seni çok seviyorum dedim ve sordum kalbime ne istiyorsun diye sev dedi, sadece sev dedi sevmek yeter mi dedim sevmek her şeye yeter dedi ama ben kalbimi ona verdim dedim sendeki kalpte de o var dedi sanki doğduğumdan beri öleceğim ana kadar seni sevmişim sonra papatyalarla konuştum papatyalar konuşmaz ki abi dediler ben papatyalarla yürekçe konuşuyorum dedim onu papatyalara anlatıyorum onu papatyalardan daha güzel olduğunu anlatıyorum tek bir yaprağını seviyor mu diye koparmadan kalbi üşümüş bir kadını sevdim defalarca sevmiş defalarca terk edilmiş defalarca beklemiş defalarca kimse gelmemiş defalarca özlemiş defalarca özlenmemiş bir kadını sevdim sırtını yasladığı dağ oldum sen taşsın dedi üşüyen ellerini tuttum ellerin çok sıcak dedi diline bülbül oldum çok konuşuyorsun dedi gecem gündüzüm sensin dedim geceler karanlık günlerin yarını yok dedi umudu çalınmış bir kadını sevdim kuruyan bahçene gül olmaya geldim dedim ben gül sevmem dedi hem de dikeni var dedi şiirim ol dedim beni şiir gibi sev dedi sen şiirden daha güzelsin seni şiirden daha çok seviyorum dedim damarlarımdaki kanıma karıştın dedim sensiz yapamam sensiz yaşayamam dedim ben çok yoruldum dedi benim canım sıkılıyor dedi bak yine sen doldun içime yağmurlar ciseliyor şakaklarıma kara bulutlar üstüme kefen gibi sarılıyor yokluğun hiçbir mevsime benzemiyor gözleri ağlamaklı bir adama sarılıyorum üstü başı sen kokuyor özlemek kaç ton gelir beklemek bir umudu bir akşam üstü gibi soğuk bir akşam üstü gibi yorgun bir gün bitimi gibi kanadı kırılan bir kuş gibi İbrahim Dalkılıç. 23.11.2020 20.50 izmir |