8
Yorum
61
Beğeni
5,0
Puan
1955
Okunma


’’Abelard hasret için sevdanın türbesi der
ve sorar madem öyle neden azalmıyor bir nebze bile olsa sana olan aşkım ’’
Geceleri küçülür ellerim
ufaktan hazırım uykuya
keyfim çekyatta uyuya kalmış yine
epey de özlemişim seni
epey den epeyce...
Üstelik soğuk
nasıl üşüdüyse şehir
bulunur tüm denizlerde doğalgaz
Kabardıkça kabarır faturalar
Biliyorum
içim hiç ısınmayacak
sarılıp
yatmayınca...
Küçülmek ufalmaya dair biraz
ufalanmaya değil
Üstelik sokakların küçülmesi şehri alakadar etmez
Büyütmek için sevgiyi
yalnızlıktan geçmek gerek
Buna şiir denilebilir mi
alışkanlıktan söylenir bazen şiirler
oysa
Alışamamanın şiiridir bu
Görünüş kendini yer
devrim çocuklarını.
Sen seviyorsun diye sevmeyeceğim Fesleğeni
benim için her saksı Lotusun beş rengi
ve tüm bahçeler sen
çünkü gülüşünün doğası sızdı odanın içine
Sensiz eksik bir renktir kırmızı
Etim
kuyuya düşer
kuyu kırmızı
kuyu delik deşik edecek beni diye değil korkum
zira ben ölümlü olduğumuzu bile bile sevdim seni
Bana biçilen ömrün kalanını
Hades`in beş ırmağına sürseler de ah etmem..
Sorarlarsa
Atlas dünyayı sırtında taşıyor
Taşımadan
bir yüreğin yükünü ellerinde.
Bu dünya denen simülasyonun en güçlüsü kimdir diye sorarlarsa
bana ne diyeceğim
tüm sorgular doğanın bozuk adaletiyle ilintilidir
Ve eşitlik istemek Tanrıdan
büyük yanılgıdır sevgilim
Bozulmuşken adaletin terazisi
Aslında pek de iyi değilim ben
ki dünyanın ortasında uzanan alacalı bir toplumun
sözüm ona ahlakıyla kirleniyor ellerim
hiç faydası yok
kapandığım kulelerin
yaktığım kurşunların
kuru sıkı savlarımın
Bir tek şiir dindiriyor memlekete dair kırgınlığımı
uyursam geçmez bu
uyansam geçmez bu
seni bir kere öperken kalıyor ya o ikinin hatırı
O ikiyi
üç için
üçü dört için
istiyorum senden...
5.0
100% (15)