Kara DuvarŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Sırrına eremeden...
kılı otuz dokuz yardım birini eksik bırakırsam eğer kendime sakladığım bir gizem olacaktı sanki eksildiğim yolların tozundan yuttum yeterince tıkarsam gırtlağımı ruhumda tamamlanmış bir sırıtmayla ölecektim sanki olmadı tabii ki bir tüyün bile ellerimi kırabilecek kadar ağırlaştığı bir zamandı -işte tam da o zaman- kendimi dünyanın en yüksek tepesinden atmam sonsuzluk nedir diye soranlara dedim ki -o an- işte bakın görüyor musunuz bu benim ben bu sonsuzluğun resmi cehennemin en keskin ucunda saplanıp kalan canım düşman olduğu zaman aklıma ki anımsarım her zaman bu böyle değildi parmaklarımda okunmadığı için kızgın dualar birikmişti ki hep hissettim içten içe onlar da hiçbir zaman beni görmemişti ne zaman söylenecek bir şeyler var diye hissettiysem dilimde ağzımı açınca küfürler savrulup durdu her bir yana söylesene bağışla beni tanrım nasıl diyecektim ki -o an- biliyordum çünkü açarsam ağzımı söylediğim her söz dokunacaktı hem de en mahrem taraflarına işte bu yüzden susuyordum evet sustum hep ama söyledim ya bir sebebi vardı herkesler konuşmaktan geri duramasa da karşımda ben yine sustum ya işte asıl bu bir muammaydı yetmedi mi halen bırak beni bırak artık kara duvar sana çarpmaktan kalmadı baksana halim kırılmış onca ruh arasında kaybolmuşken ben kolaysa sen söyle nasıl tekrar kendimi bir bütün yapacağım denemedin deme bana her köşesinden aksa da tutunuşlarım ben yine bıkmadan yapıştırdım durdum ruhumu sonunda bir tutkalın kafa yapan yapışkan hayallerinden ötesine geçememişken ben susma haydi sen söyle bilerek mi terk ettim doğru yolumu yapılmışı bozmak üzerine kurulmuşsa bu düzen bozulmuşa nasıl bir denklem bulsun ki çarpılmış merhem sakın dokunayım deme yarama yaram yoldan çıkmış bir delidir artık kendi irinli kabuğuyla beslenen sus dedim ya kara duvar sus artık fısıldaşma kulaklarımda yeter ben bir tutkalın kafa yapıcı yapışkanlığıyla hayallenen bir yarayım artık istesem de kendi kopmuş kabuğumla keyiflenmekten öteye gidemem y... |
sevgimle