HİVDA
ölü bir toprağın ağırlığı var üstümde hivda
ne tarafa dönsem silahlar üstüme doğrultulmuş oysa yüzlerce yara vardı yüreğimde belki de binlerce hangi yaraya nişan alıyordu hangi yara daha çabuk kanardı hangi yara daha çok senden geçmişti bana bu sensizlik çok zoruma gidiyor hivda bu sessizlik belki de ölümün habercisi yokluğun paslı bir kurşun gibi hiç nişan almana gerek yok ben sensiz zaten ölüyorum hivda sarsılmaz bir bağ kuruyorum özleminle saat hiç ilerlemek bilmiyor gece hiç bitmek bilmiyor kokunu çeksem içime boğazım düğümleniyor kokunda seninle birlikte uzaklaşıyor benden oysa nasıl umut etmiştim çıkıp gelirsin diye yanıma umudumu bir sessizlikle yıktın hivda hiç ateş etmeden hiç hançer saplamadan yüreğime hiç kılıç kuşanmadan öylesine ağlıyor ki ciğerlerim kuruyan bedenim adeta sular altında kalıyor öylesine ağlıyor ki göğsüm sanki bir okyanusun ortasında kalmışım öylesine ağlıyor ki yüreğim sanki beton duvarlar üstüme yıkılmış öylesine ağlıyor ki tenim sanki etimi derimden yüzüyorlar bazen yüreğimin yorulduğunu hissediyorum hivda bazen de yüreğimin savaşçı olduğu aklıma geliyor yenilsem de vazgeçemediğim bir savaş var karşımda belki ölene kadar savaşırım belki kazanana kadar belki de kaybederim bu savaşı ama şunu biliyorum ki yüreğim kuruyana kadar seni seveceğim belki de tek kazancım bu olur tek yenilgimde seni çok özlememe rağmen hiç isyan etmiyorum hivda belki bir gün kavuşamayız diye çok korkuyor olsam da ben her şeyiyle sen olmuş bir adamım seni yüreğime kattığım günden beri orda birlikte ağladık birlikte güldük birlikte aç kaldık birlikte şarkılar söyledik birlikte yaşayıp birlikte öldük ama ben hiçbir zaman tek başıma ölmedim sende hiçbir zaman tek başına ölmedin şimdi canım öyle acıyor ki bir kafesin içindeyim sanki hivda ve aç kurtlar etrafımda dolanıyor yüreğime mezar kazıyorlar it gibi korkuyorum ve üşüyorum ve ölmek istemiyorum hivda çünkü sen kalbimin içinde yaşıyorsun buna ister evim de istersen ülkem de istersen de bir sokağın kaldırımı de. İbrahim Dalkılıç. 05.11.2020 02.15 izmir |