BilirmisinBilirmisin a sevdiğim kendimi bırakmışım sen de.. kıyılarının yakıcılığı şu doğan güneşe inat nasılda can yakar nasılda infazına boyun eğer ne isterim ki senden ? gözüme yasak adımlarıma mayınsın artık... ’’Gittin ya adına ıslandı saçlarım eritsin bundan sonra şafakların birikmiş olan ah’ımı’’ ... .. kendimi unutmuşum sen de.. yolladığın tüm haberler ölmemi ister gibi içli.. sanki içimde tuttuğum baş kaldıran asi yanım tanınmaz yanlarım nabzımda düğüm düğüm.. meğer ne zormuş yan yana olupta senden uzak olmak.. meğer ne zormuş gözlerinden ırak olmak.. Bilirmisin a sevdiğim çalıntı bir levhadan almıştım adını... önce ellerime sürdüm dua gibi seni sonra yüreğimin en köhne yerine nakışladım içime işledi her halin içime işledi kalp ağrın tutarım belki deyip mayaladım ruhuma seni.. Bilirmisin a sevdiğim kaç bedevinin defterinde anılacak senli benli sevdamız.. yollara düştü tüm kervancılar kanlı meydanlarda ağlamaklı şarkı okuyan çengiler zaferini kutlayacak... duyur mihrabdan sesini.. doyur toprak mangalın kor ateşini.. ben çat kapı unuttum seni.. ben med zamanlarda unuttum seni bakmadım, görmedim say.. *bakamam yüzüne yandırırsın beni* bundan sonra susları giyinip tüm ayrılıkları önüme katıp geçip gittiğim yerlerde kaybolurum .. ... ’’MAhşer yeri kurulmuş yüreklerimizin orta yerine, gitmelerin göçebe iken bu vahada ayaklarımın ıslaklığı mes’ut sanki varmış gibi..’’ Belma. |
Adımlarına bir yol biçmek, eşiğini canıyla süpürmek.
Nârasal bir ağıt yarasal bir serenad gibiydi şiir.
Hem yaktı
hem de acıttı.