BOŞANMANIN DA BİR ADABI OLMALIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bana annemi kötüleme baba!..
Kırılır kanatlarım; ben annemsiz uçamam baba!.. Yasaklasan da rüyama alır sımsıkı sarılırım, annemin karanfil kokan sinesini yasaklama bana!.. Korkarım ve hep düşerim uykumda; uykuyu gözlerime haram kılma baba, ben annemsiz uyuyamam... Bana babamı kötüleme anne!.. Arkamda dağ gibi durmalı; kendimden emin başım dimdik yürümeliyim hayat yolunda... Benim cesaretimi kırma anne; daha çok küçüğüm. Babam olmadan büyüyemem... Onun varlığından yoksun bırakma; benim küçücük yüreğime korku salma anne!.. Babam olmadan karanlıkta kaybolurum. Tökezlerim en küçük engebede; babamsız yürüyemem düşerim anne!.. Beni dinleyin!.. Ağlarken görün beni! Yüreğime dokunun; hissedin çaresizliğimi! Yanımda kavga etmeyin. Bağırmayın birbirinize; korkutmayın beni... İncitmeyin; ne olur artık sevin birbirinizi... Kapatmayın kulaklarınızı. Sessiz çığlığımı duyun... Ya anne baba olun... Yada azat edin; daha fazla acıtmayın çocuk kalbimi... Yok etmeyin beni!.. ... ah annem! ah babam! unuttunuz mu çocuğum ben beklemeyin benden büyük işler görün artık beni çiçek gibi soluyorum içime akıyor gözyaşlarım boğuluyorum kulaklarımı kapasam da duyuyorum sesiniz korkutuyor beni sanmayın ki uyuyorum sormasın sakın hiç kimse annen mi baban mı sizden nasıl vazgeçerim çocuğum ben yalnızca sevilmek isterim inin artık omuzlarımdan yüküm çok ağır çocuğum ben sizi taşıyamam ekmeğim aşım gelse de önüme ben sevgisiz yaşayamam ya büyüyün artık anne baba olun ya da ayrı ayrı yerlerde ikiniz de mutlu olun istiyorum artık incitmeyin birbirinizi üzülüyorum ayrı evlerde olsak da artık daha huzurluyum boşanmak ayıp değilse de sevimsiz bir şey biliyorum çocuk değilim artık sayenizde ışık hızıyla büyüdüm hiç bir şey eskisi gibi olmayacak biliyorum içim kan ağlasa da gülüyorum canım annem canım babam ikinizi de çok seviyorum |
Çok kıymetli şairimizden çok anlamlı bir şiir okudum.
Yetiştirme yurdunda öğrenim görmüş birisiyim.Orada pek çok öğrenci kardeşimin ya annesi ya babası yoktu.Bazısınının da ikisi de vardı ama çocuklarını terk etmişlerdi.En büyük acıyı da bu zavallıllar çekiyordu.Çünkü terk edilmek, istenmemek boyun eğilecek bir kader değildi...Yani geçinmenin yolunu bulamamış anne veya babaların çocuklarıydılar ve bel ki de bu bedbah durumun sorumlusu kendileriydi...Anne ve babası hayatta...Ama çocuğun hayatında yoklar..Terk edilmiş çocuklar...
Sizin de dediğiniz gibi boşanmanın da bir adabı olmalı ...Ve bir zamanı...
Ben de Yetiştirme Yurdunda acılarına şahit olduğum pek çok çocuğun öyküsünü şiirselleştirmeyi denedim. Bunlardan birisi olan " Geri Dön Anne" şiirini video şiir olarak Edebiyat Defteri'nde de yayınladım.Ancak aşağıdaki
şiirimi henüz burada yayınlamadım Şiirideki duygulara katkı sağlaması bakımından o çocuklardan birisinin öyküsünü Müsade edrseniz sayfanızda paylaşmak isterim:
Kalbinizdeki güzel duyguların şiir sesiniz olmaya devam etmesi temennisiyle...
Kim Suçlu
Canım annem,
Bozuk arabalar gibi,
Sayende kaldık yarı yolda.
Bütün suçu, günahı,
Eski ve kirli urbalar gibi,
Yığdın da üst üste,
Altında kalacak olanı,
Tek babam mı sandın?
Gel de gör şimdi,
Kimin sırtında gör asıl baskı?
Nasıl çekecektim,
O kadar ağır yükü,
Değildi omuzlarım çelikten askı,
Dayanamadı, kırıldı elim kolum,
Dayanamadı annem,
Eğildi belim,büküldü boynum!
2
Canım babam,
Sabahladık zorbalar gibi,
Sayende karakolda...
Kapatsak da ağzımızı torbalar gibi,
Vurdun, kırdın,
Açsak da...
Allahım ne kindi,o öyle,
Çıkmıştı bir an insanlıktan.
Onun değildi, o beyin,
Düşmanımızındı sanki o yürek.
Balyoz gibi işliyordu yumrukları,
Tekmeleri de bir kazma oluyordu,bir kürek.
Biri kalktı,diğeri indi.
Daha ikinci rauntta nakavt olduk ya,
Saymayınca hakem devam etti maçımız,
Yuvamız da ağzımız, burnumuz gibi dağılana denk.
Ateşi de söndü nihayet kızgın babamın...
3
Çok feryat,figan ettim;
Çok yalvardım ikinize de...
Anlamıyorum sizi hiç,
Lütfen biriniz olsun sussun!
İlgilendirmiyor beni,
Hanginizin ne kadar haklı olduğu! ..
Susun,susun, lütfen susun, da,
Ne olur bir gece olsun,
Sizin çocuğunuz da,
Rahat rahat uyusun! diye.
İkinize de çok yalvardım,
Çok feryat,figan ettim;
Fakat heyhat...
Asılmışsa yüzünüz,
Ya da sinmişse evimize,
Fırtından önceki, sessizlik.
Kocaman bir korku peydah olurdu,
Sizin hiç görmediğiniz.
Ve kendinden kocaman ayaklarıyla,
Başlardı yüreğimde gezinmeye.
Çiğnedikçe ezilirdi;
Nice emekle,
Nice sabırla,
Nice çileyle,
Büyütebildiğim umut çimlerim,
Ezilirdi yüreğimde...
Ama siz ne korkunun ayak seslerini duyardınız,
Ne benim kalp çarpıntılarımı!
Ve ezildikçe sıkılır,sıkıldıkça ezilirdi yüreğim,
Kağıt gibi olurdu ipince...
Üstelik inceldikçe sızlar,
Sızladıkça da büyürdü içinde sıkışan acı...
Ve siz kavga edince,
Ne sözle anlatılabilirdi
Ne kalemle üstüne yazabilirdi gayri;
O kadar dayanılmaz,
O kadar ızdırapla,
Buruş buruş olurdu ki yüreğim...
Ve başlardım yalvarmaya,
Yakmayın, daha fazla canımı, yakmayın! diye.
Ama siz ne beni duyardınız,
Ne canımın acısını!
Canım anem, canım babam,
Ne suçum,ne günahım vardı benim?
Birinizin kırdığını diğeriniz koydu üste,
Sizindi ki alıp gitiniz,
Kalmadı suç da, günah da orta yerde.
Ama ne attığınız eski havluydu,
Ne de kirli urbaydı askıda unuttuğunuz.
Bendim atılan,bendim unutulan,
Üstelik hiç danışmadan doğurduğunuz,
Hiç adam yerine koymadığınız ben,ben,bendim...
İki canım vardı birini, diğeri aldı;
Ortada ne babam,ne anem kaldı;
Ne de kaldı ben de dayanacak can! ....
Katilim oldu beni var eden bu iki insan.