Bir Annenin PortresiAh, oğlum, Boya küpüne düşüp çıkmış şişme bebeklere, Benzemezdi hiç annen. Çünkü kazıya kazıya kazandığı için hayatı, Birilerine batıracak kadar uzamazdı hiç tırnakları. Muhtemelen aldırmadan açlığa, susuzluğa, Çok çalıştığından çatlardı, Boyanacak durumda olmazdı iri, etli dudakları. Ve kuaför koltuğunu dolduracak kadar Uzun, ipek gibi saçları da yoktu, Çünkü süpürge yapmıştı onu bizim için… Ama sahte değildi, Tepeden tırnağa gerçek bir kadındı annen. O, ekin kokar, Kekik kokardı… Yanakları gelincikti, Bilekleri kalın, avuçları kınalı, parmakları incecikti. Elleri, öpmeye doyamadığım elleri, Kâh ateşte yanar, kâh suda donar, Kâh süte banardı. Sanki tatlı cadının burnuydu o eller, Bir bakmışsın oklava, kürek, Bir bakmışsın baklava, börek… Kırıp döktüğünü görmedim hiç, Yapmaktı çünkü onun sanatı… Ve ne çok severdi babanı, Eller gibi ağızdan değil, yürekten… Çok özledim onu, Elini yüzünü, kaşını gözünü, Nefesini, sözünü özledim… Öpüp okşayan bakışını, Ve kucaklayışını özledim beni ve hayatı… Necip Zeybek Bu şiir de "Yaşadığım Yer" ve "Bir Babanın Portresi" gibi "Göç" şiirinden koparılmıştır. "Göç" Bizden önceki kuşağın yaşantısını, hayata bakışını ve ölüm ve sonrasıyla ilgili inancının anlatıldığı öyküsel bir şiir"dir.Uzun bir şiir olduğu için pek çok okuyucu sonuna kadar okuma sabrını gösteremez düşüncesine kapıldım ve ana metnin dışında bir kaç tane daha yeni metin oluşturarak her bölümü yeni bir şiir gibi farklı adlarla yayınlama kararı aldım. "Göç" şiirim bağımsız ve anaç şiir olarak sayfamda yerini koruyacaktır. |
tertemiz saf merhamet fedakarlık kokan
yani anne kokan bir şiir
uzun da olsa yine de sayfanızda görmek ve okumak güzel olur "göç" şiirinizi
tebrikler diyorum...