âzâdeyüreğime sürdügüm ’kan’ kanatları.. ... ... insan derdi annem kırı kırk yaran sözler içinde ufak cezadır. keşke.. ah keşke sözleri ihanete varacak kadar yaklaşmasaydı kuduz yarası vebalı sözlere.. ... amansız apansız mecalsiz.. sırdır bu yaşadıklarım.. elmayı ısırdık ve başladı zulmün sürgünlüğü.. ... ’’sofular yüzümü ikrarda dardayım!’’ sahipsiz kısraklar dilimi mezat’a sürenler insan soyunun sefaleti.. ömrün hasatı kalkınca gör sen beni ........... silinsin hele her şey baştan yarılıp aydınlansın gece kaçarı yok göreceksin şehrin o fiyakasını hepsi bu işte! saçılıyor gözlerimden ışıklı meşaleler.. an gibi! ah gibi! bu sebepten sızlayacak bebek kokulu düşler ve sırtımdan çekilmiş yumruk yumruk yüz ak’ı dualar kibir ehlinin elinde boğum boğum.. sığmaz kan kızılı kavruk dudaklarıma dertsiz destanlar.. ve bir adım ötem katliam dicle’de kuyruklu akrep çılgındır gözlerimin gayya’sı! bilesin.. göğsüme vuran mihenk adına dökülen yıldızlara adın ile âzâdeyim ’’tebessüm açmadan gül goncaları tırnağı yüzümde mühürdür hayat.’’ Belma. |
zulmün sürgünü’’..
kaç zamandır eşlik edecek ir şiir bulamamıştım
öylesine içten dizelerdi ki okuduğum
eşlik edemeden geçemedim....
gönülden kutluyorum kaleminizi
yaradan değildik, yaratılmıştık
yan yana bile değildik aynı yolda
vuslat ırmağında kıl köprüler
yolcu bile değildik Nuh’un gemisinde
cana düşman
güne düşman softalar…
kavlimizde tütün grisi
söylenmedik sözcüklerimiz ahımızda
yağmur duası masumluğunda umutlarımız
sır olsa da yaşadıklarımız
hicranla yazılmıştı kaderimiz
bilinsin hele her şey
ayak uçlarımda üç beşik
dimağımda üç yakarış
aşkla müjdelensem de
eşlik edemem bir günaha
aynı duadadır
dinimle tenim
‘’insan derdi annem’’
bin dilde bir derdi anlatıyor türküler
güz vurgunu
konduğumuz gül dalları
ve dilimizde büyüttüğümüz dikenler…
esaretimiz baştan belliyken
boşa değil
deli toynaklı taylara hayranlığımız
‘’bir adım ötem katliam’’
kapalı kapılara çıkan bir yol bizimkisi
çatal dilli her sevda sözcüğü
sevgi namazgâhım kıblesiz
kuru ve kısır her çetelem
adını biz koysak da
ben değilim katliam emrini veren
vakit geceye ziya
soframa kül düşüyor kirpiklerinden
mahşeri merak eden beni bulsun
ahh sevgili sütannem
kara kaderlim derdin ya hep
iyi ki görmedin bu hallerimi
hak katında okundu şikayetnamen
boynunu büktü Kızılırmak
damağım kaybetmiş tadını
ruhumda adının kızıl mührü
İsrafil biraz uzak biliyorum
Azrail’le sesleniyorum
sen buyur son hükmünü
üç kuruş can pazarında ederim
meyvesiz dallarımda umut ışığı…
Ahmet Örnek tarafından 9/9/2020 9:29:56 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ahmet Örnek tarafından 9/9/2020 9:38:00 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ahmet Örnek tarafından 9/9/2020 9:38:58 PM zamanında düzenlenmiştir.