Duâ Sonrası*Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Sevgili Sezai Karakoç’un aşağıdaki şiirine naziredir {!}.. Yağmur Duası Ben geldim geleli açmadı gökler; Ya ben bulutları anlamıyorum, Ya bulutlar benden bir şeyler bekler. Hayat bir ölümdür, aşk bir uçurum... Ben geldim geleli açmadı gökler. Bir yağmur bilirim, bir de kaldırım: Biri damla damla alnıma düşer; Diğerinde durur göğe bakarım. Ne şehir, ne deniz kokan gemiler: Bir yağmur bilirim, bir de kaldırım. Nedense aldanmış bir gece annem, Afsunlu bir gömlek giydirmiş bana. İşte vuramadı gökler bana gem, Dinmedi içimde kopan fırtına. Nedense aldanmış bir gece annem. Biri çıkmış gibi boş bir mezardan, Ortalıkta ölüm sessizliği var. Bana ne geldiyse geldi yukardan, Bana ne yaptıysa yaptı bulutlar. Biri çıkmış gibi boş bir mezardan. İyi ki bilmiyor kalabalıklar Yağmura bakmayı cam arkasından. İnsandan insana şükür ki fark var; --- Birine cennetse birine zindan --- İyi ki bilmiyor kalabalıklar. Yağmur duasına çıksaydık dostlar, Bulutlar yarılır, hava açardı. Şimdi ne ihtimal, ne de imkân var, Göğe hükmetmekten kolay ne vardı, Yağmur duasına çıksaydık dostlar! Ben geldim geleli açmadı gökler, Ya ben bulutları anlamıyorum, Ya bulutlar benden bir şey bekler. Hayat bir ölümdür, aşk bir uçurum; Ben geldim geleli açmadı gökler. 1951 Semânın kapısı açılır gibi, Doğrulmak içinmiş hep düşmelerim. İçimde bir yara, uçsuzun dibi, Celâl perdesinde gülüşmelerim, Semânın kapısı açılır gibi... Kağıttan gemiler yanıyor şimdi, Çelikler kalbime bir bir işliyor! Susadığım yağmur az evvel dindi, Bir nur damla damla beni dişliyor. Kağıttan gemiler yanıyor şimdi... Kalabalıkların gözlerinde fer, Melekler göğsünden emzirir beni. Bir yağmur nâzenin, incecik düşer, İncitmez bir bebek kesilsen seni! Kalabalıkların gözlerinde fer... Ölmek için doğmuş gibiyim sanki. Nereye bakacak olsam sonsuzluk! Bir kuyuya düşmüş gibiyim say ki; İçimde bir umman; dipsiz susuzluk! Ölmek için doğmuş gibiyim sanki... Kabirler gül kokar, bülbüller şakır, Ölümü öldürür bir damlacık su! Altın, gümüş yasta, ağlaşır bakır, Ezelde canhıraş kuruldu pusu, Kabirler gül kokar, bülbüller şakır... Rahmet oluk oluk boşalır her an, Göklerde şimşekler muştular demi. Bir ahir zamanda akseder zaman, Yükselir tahtasız, çivisiz gemi. Rahmet oluk oluk boşalır her an... Semânın kapısı açılır gibi, Doğrulmak içinmiş hep düşmelerim. İçimde bir yara, uçsuzun dibi, Celâl perdesinde gülüşmelerim. Semânın kapısı açılır gibi... 2020 |