Bakış Meselesi
Gün geçer nasılsa tasalanma sakın
El değmeli güne, siz de bir anlam katın Bırakın hesabını bitmeyecektir geçmişin Ne ileridesiniz, ne de geçmişte,bugüne bakın. Doldurun hepsini size eza eden şeyleri Tutun elinizde sıkıca, sizi var edenleri Açacaksa bir tebessüm, bu en naifi, güzeli Somurtan simalardan doğmaz sabah güneşi. Ne anlamı var güzelliğin, yaşın ve cinsiyetin Gönül zenginliği hastır asıl, onu edinin Küçücük şeylerde boğulanla nasıl yürünür istikamet verenler, şerde de hayrı görür. Nasıl bakmasını halen öğrenmeyenden Geçen yıllar da sorar hesap, azap ki yürekten Olmayanı oldurmak değil bu, olanla yaşamak Yaradılanı sevmek ki o, adıysa yaşamak. Dinleyen kulak ne güzel, kendi iç sesini de İnsanın safı,temizi görür çölde açan gülü Kalıplara sarılanlar, yaşarlar cehennem gibi günü Akışına bırakmalı hayatı, yaşasın şu gönül gözü. Etmem tasa, kırmam, kızmam, çekiştirmem Hataların fırsat bilip, kimseye eza çektiremem Değişmesi gereken bu, öfkeme destur veremem Kırmadan şu yürekleri, anlamak için de dinlerim Anlatırım kendimi de asla gururla gezemem Öfkemi atarım denize, sabırsa tam da bana göre Gelecek ne getirir,ne götürür bunu bilemem Takdiri ilahiye eğilir baş; şükür, tevekkül ederim. |
Kalemi ve yüreği candan kutlarım, selam ve saygılarla.