gül korkususeyrelmemişti kasvet-i bulutları gün tutuldu sızısında güneşin gül çürüğünde kurumuş yaprağı renklerin açmış gözünü kalabağın donuk ferine ve dökülmüş sararmışıyla sloganlara o’nursuzdu mitingler çığlığında kürsü ve taşlar ve uçurum.. mazlumu ulu’saldı devasa bir fonda diller uçuyordu istismar hizasında akmayan ! kanım-ca sefiller oyunun noktayı nazarında -sübyan-ı Sabih Kanatlanmıştı oğullar arşa d’eğerken ve seneye iki artı eklerken- (367) elan çok geçmedi mel’un zaman.. sahipli bahçenin çitlerine sarılmıştı rayihası gülün iriydi görünmez ve tekinsiz yeşilimsi dikenleri fakat bereketli ittifaklar kurulmuş Kemâle ermişti dostları’yla korkular iki nasla bir kul-huvallahü ehaddı yolunun sıratları ve gül’den korktum yılandan korkmadığım kadar... |
Kaleminize gönlünüze sağlık.