GECE ÜZERİME İŞİYOR
Ölü sansarın kemikleri oynaşıyor,
Ceylan derisi kaplı hüzünlerde. Dinsel ayinlerin bitmeyen dansları var; Kaşalot aşkların, Sirke bağlamış intiharları üzerinde. İçindeki çürümüş mazisi ile Eski bir mavna, Dimdik ve de mağrur, Atom başlıklı denizaltıyla kafa kaya tokuşuyor. Özlem kıyılarında, Yitik bitik, boynu iki kat kimsesizdir beklemeler. İpe dizilmiş, birbirlerinde hiç farkları yok Gökyüzü, okyanuslar ve yer. Sınır tanımaz özgürlüğünün damak tadındadır Üzerinde smokin, sinsi gece. Kışkırtır, abuk- sabuk düşünceleri üzerime. Ağlamaların koynunda, rüyalar dramatize Gün ışığını mars ederken, Ters yüz eder, umutlardan yana ne varsa. Zamanla arasındaki Birdirbir oyunundan da vazgeçmez asla. Kaderin ringinde, kroki durumdadır yaşam. Kimin umurunda. Erkek kedi,dişi kedinin üstünde, işbaşında. Dar çizelgelerin gölgeleri uzuyor, Karanlık sokaklar boyu. Köşe başlarında sızıp kalmış durumdadır, Bir sürü cevaplanamayan soru… (17 Ağustos 2011 tarihli 9.şiir kitabımdan) |