AĞLAR BULUT ISLANIR KİRPİKLERannemi özledim dedi tam gecenin ortası eski anıları depreşti o sokak o ev sanki o sokağın yokuşunda kaldı resmi bakıyor sanki gözleri gibi geldi bir an tahta merdivenlerde oturuyor ve gülümsüyor yaşlanmamış hala genç ve o kadar da çok hasta degil o eski resimdeki gibi yorgun degil benzi soluk degil gôzleri mutlu bakiyor canlı yani ölmedi benim annem demek istiyor sanki içinde bir yerlerde bir avaz susturmak istemiyor bile bile o sokaklar ölmedi bak orada kadınlar oturuyorlar hâla işleme işliyorlar kızlar çeyiz derdinde uçurtma uçuran çocuk sesleri geliyor cıvıl cıvıl dut ağacımızın dalları bembeyaz olmuş kar yağmış gibi sanki ağacın saçlarına kırağı düşmüş babamın sesi çınlıyor kulaklarımda sofrabezi getirin heç olmasin dutlar silkeleyelim her iyi görünen iyi demek değil biliyorum ama bilmezden gelmek işime geliyor belki ben yaptım oldu gibi gibi gel gidelim kardeş orada bizi bekliyordur belki annemiz o hep iyi görünürdü degil mi abla ta ki tamamen tükenene dek anneler hep böyledir zaten dimdik ayakta sapasağlam direnmek zorundadır tüm acılara o eski evde ne acılar asılı kaldı kimbilir duvarlar konuşsa neler söyler acaba neler anlatır tren gibi iç içe geçen odalar seni özledim anne gerisi hikaye der gibi akıyor yaşlar hikayeleri yazanlar kaçını yaşamışlardır acaba kaç şair kendi şiirini yazmıştır özlemek nasıl anlatılır yazılsa kaç kalemin kurşunu biter neden bir dostun kapısını çalmak ister insan özledim diyebilmek için neden bir omuz arar gece gece hikayeler dolu sokaklar ne kadar ketum buz gibi taşların anlatamadığı ne kadar çok acı var neden yaraya tuz basmak için yarışır insanlar ağlama geçecek der bir ses geçer mi geçmez kabuk bağlasa bile kanar ılık ılık yüreğin içine içine annem öp te geçsin der geçer mi geçmez ağlarken utanır yine saklanır bulutların içine basma elbiseli küçük kız ... |