KOVDUK ve KOVULDUK
O; bizleri biz yapan, değerleri bırakıp
Ehl-i küfre uyunca, her kapıdan kovulduk. Kendimizi bedevî, eli medenî sanıp Elimizi ovunca, her kapıdan kovulduk. Bu öyle bir illet ki, Edirne’den tâ Kars’a Yâr değil ağyar çıkar, tabip kalpleri yarsa Yerli ya da yabancı, ne kadar …izim varsa Bâtılları övünce, her kapıdan kovulduk. Güzel olan pek çok şey, belki gizlidir ilkte Huzur/güven… İstersen, hepsi saklı dirlikte Hayâsız bir şekilde, mâzimizle birlikte Kendimize sövünce, her kapıdan kovulduk. Bu bizlerin suçudur, inliyorsa her kıta Hak; kuluna zulmetmez, bil ki asla ve kata Ettik ve ettirildik, hata üstüne hata Dizimizi dövünce, her kapıdan kovulduk. Görmedi/görmeyecek, benzerini, eşini Kim suçluysa bırakma, ne olursun peşini Kalpleri aydınlatan, “Mânâ’nın Güneşi”ni Biz hayattan kovunca, her kapıdan kovulduk… 12/07/’13 Hanifi KARA |