Lâhza
’’sevdiğim..
yüreğimden sana selâm olsun.. rükûya eren başım pusulasını kaybediyor her menzilde bir ah! ağzımda kol gezen tebessümler delik deşik.... ah göğsümde destan yazanım ah uykularımda sağanak sağanak yağan.. ah ayet ayet gözlerime inen doğuversen bir lâhzacık sabahlarıma .. .. dilsiz kalıyor bugün ne varsa maviye hasretken ördüğüm ilmekler yokluğunla davetiye çıkarıyor rüyalarıma sorma bana aklım çıkıyor çatlaklardan.. sorma bilirim ki solumda üşüyen kabuslar öldürür tüm hatıraları.. .. ve benden hicret eden mevsimlerin firarıdır bu şehir.. sahte bir gülüşten kalan sabır ihtişamıyla gelgitler yaşıyor kıyılarımda yoksun ya.. dörtnala zaman yoksun ya.. dudaklarıma değmedi bir lâhza tebessüm ah yıldızlarına hecelediğim adın ah dokunmadımı hiç dallarına? düşmedimi toprağına bir damla? duymadınmı sesimi ismini bilmediğin o şehirlerde sallanırken rüzgarlar görmedinmi hüzünleri okşayan tufanı... şimdi bak duvarları ısıran taşlar vuruyor yüzüme.. suretini çiziyor tüm kalemler avucuma güneş ya bu işte.. ısıtıyor içimi yere düşen yüzüm kalkıyor sabırla.. sebat ediyor bir adam içimde! önce parmak uçlarım tavaf yapıyor ve günah bellediğim dilim sökülüyor şimdi.. işte o an şimdi! ıslatıyor gözlerimizi vahşinin huşusu.. ... ... öyle bir sessizlikki şimdi.. tekliğin isyanında mahfiline uzanıyor dimağıma sürdüğüm tüm huzuru sesimle sokaklarına bırakıyor.. hüsrana uğramış tüm insanlık adına imrendiğin ne varsa seriyorum ayaklarına doğsun yine uzansın ellerin aynı yerden kızıl güneşde doğan mavi kelebekler gibi mızrak gibi yetişsen bir lâhzacık düşlerime .. giden an... duy! bu işin ardı sen önü sen yanı sen yâren’i sen... .. ’’saçlarımı okşayan dualarımı tel tel bıraktım..ölsem ah etmem sana..’’ Belma. |
Çok sevdim şiirinizin genelini ama yazdığınız:
“giden an...
duy!
bu işin ardı sen
önü sen
yanı sen
yâren’i sen...” kısmı içime işledi. Çok güzel 👏👏👏
Sevgilerimle