Uyan uykundan ve ser bedenimi Aşkın dokunuşları okşarken tenimi Tutunmalıyım saçlarından hayata Ve ılık bir rüzgar şarkı söylemeli kulaklarıma Poseidon hayran kalmalı Usulca yaklaşmalı yüreğime fırtınan Tufansa seni sevmek
Bereketli göğüslerden kanmalısın aşka Toprağa çalan tenin olmalı gözlerin derya Üşümelisin yüreğinin dağlarında Bir mayhoşluğu olmalı şehvetin Dionysos tatmamalı böyle bir şarabı asla Sessizce öpmelisin kadınlığımı Tutkuysa seni sevmek
Feda edebilmelisin ruhunu Bir ölüp bin doğabilmeli bir şafakta Yıkabilmeli yanarken bir yürekte ütopya Sevebilmelisin ve beklemeli ölümü onurluca Aşil görmemeli iradeni En zayıf yerinden vurulmamalısın Savaşsa seni sevmek
Lanetin bedenim olmalı Saklamalısın yüreğinin lahitinde Susmalı zaman ve güzelliğim sana ait kalmalı Toprağa dönsem yüzümü toprak kan açmalı Agdistis dokunmamalı kanayan kumlara Yeniden doğmaksa seni sevmek
Ve sen ölümü kanatan Tanrılar sana hayran olmalı Bedenimi yaşatan … Sahibim… Onurum… Susuzluğum… Ruhum..
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
TANRI ARTIĞI ... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
TANRI ARTIĞI ... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
bu yazınızda da eros un hikayesini paylaşmak istiyorum ...
Eros, annesi Aphrodite gibi dünyaya güzellik ve neşe getirir, insanların gönüllerini aşk ateşi ile yakar, insanların mutluluklarını ya da sonlarını hazırlardı. Sırtında bir çift kanadı vardı. Bu kanatlarla uçarak dünyayı dolaşır, geçtiği yerlere çiçek kokuları saçardı.
Eros'un elinde her zaman okları olurdu. Bu oklarla insanları kalplerinden vurur onları birbirlerine aşık ederdi. Ve bir gün kendisi de bir güzele aşık oldu.
Psykhe (Ruh) bir kralın üç kızının en güzeli idi. Gerçekten o kadar güzel, o kadar alımlıydı ki görenler onu Aphrodite sanıyorlar ona tapınıyorlardı. Aphrodite, bir ölümlü ile karıştırılmaktan hiç hoşlanmamıştı. Bu yüzden bir gün oğlu Eros'u yanına çağırdı ve onu dünyanın en çirkin erkeğine aşık ederek cezalandırmasını istedi. Eros, annesinin isteğini yerine getirmek için hemen yola koyuldu.
Psykhe'yi bulduğunda, çok gururlu olan ve kimseye aşık olmamakla övünen bu genç kızı, dünyanın en çirkin, en kötü erkeğine aşık etmeye niyetliydi ancak kalbini nişan alarak oku atmak üzereyken Psykhe'nin güzelliği aklını başından aldı. Onu başkasına aşık etmek isterken kendisi aşık olmuştu.
Psykhe'yi alıp sihirli bir saraya götürdü. Bu saray, bir ormanın ortasında kurulmuş, muhteşem fakat ıssız bir saraydı. Eros, gece karanlık düştükten sonra kendini göstermeden saraya giriyor ve sevdiği ile buluşuyordu.
Sihirli sarayda bir insanın isteyebileceği her şey vardı. Fakat Psykhe'nin tek istediği kendisini deliler gibi seven bu delikanlının yüzünü görmekti. Fakat Eros bunu kabul etmiyordu; gece hep karanlıkta geliyor ve güneş doğmadan da gidiyordu, akşamları sarayda ateş ya da mum yakılmasını yasaklamıştı. Psykhe ne kadar yalvarsa da fayda etmedi. "Aşkımızın sırrını kalbinde taşıdığın sürece mutlu olacaksın" dedi Eros, "Beni görmeyi aklından bile geçirme, kim olduğumu ya da kimin oğlu olduğumu öğrenme, bilmeden tanımadan beni körü körüne sev, senden gizlenen şeyleri öğrenmeye çalışarak mutlu olma fırsatnı elinden kaçırma."
Psykhe de bunu kabul etmiş, Eros'u görmeden kim olduğunu bilmeden körü körüne sevmişti. Birlikte çok mutluydular ancak Psykhe'nin kızkardeşleri onların bu mutluluğunu kıskandılar. Bir gün kardeşlerini ziyarete geldiklerinde ona sevdiği delikanlının dünyanın en çirkin en iğrenç en vahşi görünüşlü adamı olduğunu söylediler. Eğer güzel bir delikanlı olsaydı, sevdiğinden yüzünü gizlemezdi, seni böyle ıssız bir sarayda tutmazdı dediler ve ona gece Eros gelmeden önce yanan bir lambanın üzerine vazoyu ters çevirip koymasını söylediler. Böylece Eros uyuduktan sonra vazoyu kaldırıp aydınlıkta onun yüzünü görebilecekti.
Psykhe, merakına engel olamayarak kardeşlerinin dediklerini yaptı. Yanan lambayı bir vazonun altına gizleyerek sevdiğini beklemeye başladı. Eros, her şeyden habersiz saraya dönmüş, kendini sevdiği kadının kollarının arasına bırakmıştı. Kısa sürede uykuya daldı.
Psykhe, Eros uyuyunca gürültü yapmadan yavaşça yataktan kalktı ve ters çevirdiği vazoyu alarak lambayı eline aldı, yatağa yaklaştığında gördükleri karşısında hayrete düştü. Çirkin ve iğrenç bir erkek görmeyi beklerken genç çok yakışıklı bir erkekle karşılaşmıştı. Eros'un yakışıklılığı dünyadaki başka hiç bir erkekle kıyaslanamazdı. Yüzü tarif edilemeyecek kadar güzel bu delikalıyı görünce Psykhe'nin ona duyduğu aşk daha da arttı.
Sevdiğini alnından öpmek için eğildiğinde elindeki tabağı düz tutamadığından içinde fitil bulunan lambanın kızgın yağından bir damla Eros'un çıplak omzuna damladı. Eros duyduğu acıyla sıçrayarak uyandı. Sevgilisinin kendisini dinlemeyip yüzünü görmek için ona oyun oynadığını anlayınca hemen kanatlarını açıp uçarak oradan uzaklaştı.
Eros'un gitmesiyle Psykhe için yaptığı büyülü saray da bozuldu. Psykhe üzüntüden ne yapacağını bilmez olmuştu. Hatası yüzünden dünyada her şeyden çok sevdiği kişiyi kaybetmenin acısıyla yollara düştü. Sevdiğini tekrar bulma ümidiyle tüm dünyayı dolaştı, sayısız yerler gezdi ama bir türlü Eros'un izine rastlayamadı.
Nihayet dolaşmaktan bitkin bir halde Aphrodite'in sarayının kapısını çaldı. Onun kendisine acıyıp oğlunun yerini söyleyebileceğini düşünmüştü ancak Aphrodite ona yardım etmek bir yana onu bir köle olarak çalıştırmaya başladı. Zavallı Psykhe, sevdiğine ulaşabilmek için buna da razı oldu ve tek kelime dahi etmeden kendisine emredilen her şeyi yaptı. Eros için her türlü acıya katlanmaya razı oldu.
Bir gün Eros'un yanan omzu iyileşti ve kendisine bu kadar yürekten bağlı olan sevgilisinin kaderini değiştirmek için Olympos'a gitti. Zeus'un ayaklarına kapanıp Psykhe'nin kurtarılması ve kendisine eş olarak verilmesi için yalvardı. Zeus, onun tüm isteklerini kabul ederek Hermes'e Psykhe'nin Olympos'a getirilmesini emretti. Psykhe, tanrılar katına getirildi ve orada hayatta her şeyden daha çok sevdiği erkekle evlenerek çok mutlu bir hayat sürdü.
--Hımm siz bir çılgınsınız Nena,tam bir şairde olması gerektiği gibi. Harika bi şey bu satırlarınız,etrafım buram buram aşk oldu; delhizlerden çıkıp,deryasına ölüme uçan bir mızrak gibi atlanası. --O dağlar varya o dağlar,bizi alıp giden götüren, bilmediğimiz yolculuklarda hani,yüreğimizdeki dorukları dumanlı dağlar, işte hani,orda boğulsamda biliyorum tekrar doğarım. --Çok özel bir insanın,çok özel yüreğine bu temennim, ''en güzel mavilerde kundaklı,en hoyrat rüzgarların sırtında saklı, sevgilinin dudaklarında,kundaksız kalleş zamanın en hiç olduğu, ihtirası paradoks,forsa,yalnızca hayran olunası aşklar diliyorum. AşkŞairi Ferudun Ergan
Bir mayhoşluğu olmalı şehvetin Dionysos tatmamalı böyle bir şarabı asla Sessizce öpmelisin kadınlığımı Şiir grek mitolojisinden motiflerle süslenerek yazılmış. Önce eleştirirsek şiirde beden ve bedenim deyişleri arasında özne açısından bir anlatım sorunu var şiirde tanrısal bedene sahip olan iki beden mi var yada tek bir beden mi var bu açıkça belli olmuyor veya karışıyor.Şiirde bu bir ifade handikapıdır.
Ama şiirde hayal edilen sevişme tablosuna bakılınca erkek bedeni ile kadın bedeni olduğu anlaşılıyor buna rağmen " Dionsos'tan esirgenmesi gereken ve sadece sevgiliye ikram edilmek istenen " Dionysos tatmamalı böyle bir şarabı asla Sessizce öpmelisin kadınlığımı " dizesinde vucut bulan fikir şiirin esas temasıdır." Saklamalısın yüreğinin lahitinde Susmalı zaman ve güzelliğim sana ait kalmalı " bu dizeler ise bu tema yı destekleyen ana fikri oluşturur. Bu fikir tüm benlğiyle sevdiği adama ait olmak ve kalmak arzusunu ifade eder.
şairi ve oldukça şehvetli şiirini kutlarım.
Ama biraz acele asılmış bir şiir havası taşıyor. Şiiri bir kaç gün dinlendirip rtuşlayıp demlesek daha güzel olmaz mı ? Sanal dünyanın hızı şairi de hızlandırıyor ,Ama şiir hız değil tav işidir.Tav ise emek ve zamanla ediniliyor.
bu nasıl bir aşk tanımlaması gerçekten tüm yorumlara katılıyorum benim için günümün şiiridir.mitolojik bir aşk okudum harikalar ötesinden yüreğine sağlık..tebriklerim sizinle
Lanetin bedenim olmalı Saklamalısın yüreğinin lahitinde Susmalı zaman ve güzelliğim sana ait kalmalı Toprağa dönsem yüzümü toprak kan açmalı Agdistis dokunmamalı kanayan kumlara Yeniden doğmaksa seni sevmek
Ve sen ölümü kanatan Tanrılar sana hayran olmalı Bedenimi yaşatan … Sahibim… Onurum… Susuzluğum… Ruhum.. ................. ŞİİRİ TÜMÜYLE KUTLUYORUM AMA BİLESİNKİ ŞİİRİNİN BAŞLIGI ŞİİRİN ÖNÜNE GEÇTİ TAKTIM BU BULUŞA TARTIŞILIR BU KONU SENİ YÜREGİMİN TÜM SICAKLIGIYLA KUTLARIM
Uyan uykundan ve ser bedenimi Aşkın dokunuşları okşarken tenimi Tutunmalıyım saçlarından hayata Ve ılık bir rüzgar şarkı söylemeli kulaklarıma Poseidon hayran kalmalı Usulca yaklaşmalı yüreğime fırtınan Tufansa seni sevmek....Tebrik ederim. Sevgilerle.
yapacağız kısmetse belki bu gece...açın sabah sayfalarınızı dostlar...Angulus beni kırmazsa...sabahın ilk ışıklarında bir düet kucaklayabilir sizleri SeMa...sevgimlee
Lanetin bedenim olmalı Saklamalısın yüreğinin lahitinde Susmalı zaman ve güzelliğim sana ait kalmalı Toprağa dönsem yüzümü toprak kan açmalı Agdistis dokunmamalı kanayan kumlara Yeniden doğmaksa seni sevmek
Eros kör oldu ve oklarının artık sevgi değil lanet taşıdığını göremiyor. Çünkü artık duygularda sahteleştiii ve bunun tek nedeni Eros'un körlüğü.i yice berbat duruma koşuyoruz insanca ama en az Eros kadar bizde körüz ki üzerimizde dolaşan laneti bizde göremiyoruz...!!!
"Sevgili ile ne demek istediğimi soruyorlar. Açıklayayım, siz istediğiniz gibi anlayın. Benim için O Krishna, Kuthumi, Maitreya, Buda... Bunların hepsi, ama hepsinin biçiminin ötesinde. Ne ad verdiğiniz ne fark eder ki?... Benim Sevgilim gökler, çiçekler, her bir insan. Ben Sevgilimle birleştim ... Ve siz Onu her bir hayvanda, her bitkide, acı çeken her insanda göremedikçe anlayamayacaksınız."
Jiddu Krishnamurti
sevgiler yüreğine ve emeğine.............................................................aspendos
her ne kadar mitolojiyi tam bilmiyorsam da mitolojik bir şiir ancak bu kadar güzel yazılabilirdi diye düşünüyorum...güzel yüreğinizi ve şirinizi sonsuz kutluyorum...teşekkürler efendim...sevgi ve saygımla..selamlar..
Lanetin bedenim olmalı Saklamalısın yüreğinin lahitinde Susmalı zaman ve güzelliğim sana ait kalmalı Toprağa dönsem yüzümü toprak kan açmalı Agdistis dokunmamalı kanayan kumlara Yeniden doğmaksa seni sevmek
Ve sen ölümü kanatan Tanrılar sana hayran olmalı Bedenimi yaşatan … Sahibim… Onurum… Susuzluğum… Ruhum..
GÜNÜN İİRİ OLMAYI HAK ETMİŞ BİR ŞİİR.. ŞAİRİN YÜREĞNE SAĞLIK..
Tufansa seni sevmek Tutkuysa seni sevmek Savaşsa seni sevmek Yeniden doğmaksa seni sevmek
Ve sen ölümü kanatan Tanrılar sana hayran olmalı Bedenimi yaşatan … Sahibim… Onurum… Susuzluğum… Ruhum..
Evet, hayran olunacak bir aşk ve şiir, kutluyorum arkadaşım seni, mitolojide tanrı ve tanrıçaların aşklarını okuyan birisi olarak çok güzeldi şiirindeki işlediğin tema ama ben çok yer kaplıyacağından ötürü kısa bir yorum bırakıyorum :))))
Seviyorum seni okumayı, çok güzeldi, sevgilerimle canım .....
Lanetin bedenim olmalı Saklamalısın yüreğinin lahitinde Susmalı zaman ve güzelliğim sana ait kalmalı Toprağa dönsem yüzümü toprak kan açmalı Agdistis dokunmamalı kanayan kumlara Yeniden doğmaksa seni sevmek
Çok güzel ve etkileyici... Kutluyorum. Saygı ve selamlarımla.
Harika bir anlatim di. Okurken cok sey yasatti, düsündürdü... Nena tarzi, cesur anlamli ve insaniydi. Büyük begeniyle okudum Kutlarim bu harika kalemi...
Lanetin bedenim olmalı Saklamalısın yüreğinin lahitinde Susmalı zaman ve güzelliğim sana ait kalmalı Toprağa dönsem yüzümü toprak kan açmalı Agdistis dokunmamalı kanayan kumlara Yeniden doğmaksa seni sevmek
Ve sen ölümü kanatan Tanrılar sana hayran olmalı Bedenimi yaşatan … Sahibim… Onurum… Susuzluğum… Ruhum..
ÇOK HARİKA VE CESURCAYDI KUTLUYORUM, ŞAİR DEDİĞİN CESUR OLMALI NE GEÇİYORSA USUNDAN ONU YAZABİLMELİ ÖZGÜRCE KUTLUYORUM SEVGİLİ NENA YÜREĞİNE SAĞLIK...
Lanetin bedenim olmalı Saklamalısın yüreğinin lahitinde Susmalı zaman ve güzelliğim sana ait kalmalı Toprağa dönsem yüzümü toprak kan açmalı Agdistis dokunmamalı kanayan kumlara Yeniden doğmaksa seni sevmek
ÇOK GÜZEL DİZELER OLUŞMUŞ GÖNÜL KALEMİNİZDEN.YAZAN YÜREĞE SAĞLIK.RABATLI
Lanetin bedenim olmalı Saklamalısın yüreğinin lahitinde Susmalı zaman ve güzelliğim sana ait kalmalı Toprağa dönsem yüzümü toprak kan açmalı Agdistis dokunmamalı kanayan kumlara Yeniden doğmaksa seni sevmek
Ve sen ölümü kanatan Tanrılar sana hayran olmalı Bedenimi yaşatan … Sahibim… Onurum… Susuzluğum… Ruhum..
----------------------------------------------------- Son derece etkileyici ve vurucu imgelerle bezenmiş şiirine aşık oldum.Nenacım. Harikasın herzamanki gibi. Öpüyorum güzel yüreğinden. Sevgilerimle.
Feda edebilmelisin ruhunu Bir ölüp bin doğabilmeli bir şafakta Yıkabilmeli yanarken bir yürekte ütopya Sevebilmelisin ve beklemeli ölümü onurluca Aşil görmemeli iradeni En zayıf yerinden vurulmamalısın Savaşsa seni sevmek ...... İmgelerin birbileriyle sarmaş dolaş olduğu güzel bir şiir. Tebrikler
Lanetin bedenim olmalı Saklamalısın yüreğinin lahitinde Susmalı zaman ve güzelliğim sana ait kalmalı Toprağa dönsem yüzümü toprak kan açmalı Agdistis dokunmamalı kanayan kumlara Yeniden doğmaksa seni sevmek
Ve sen ölümü kanatan Tanrılar sana hayran olmalı Bedenimi yaşatan … Sahibim… Onurum… Susuzluğum… Ruhum.. ****************************************** Kutlarım gül yürekli şairem gönül sayfanızdan inciler aldım, kaleminiz daim olsun..
Sevgimdesin hep kıskanma dost...teklifim hep açık gel yarıştıralım şunları ve ortaya bir şiir koyalım beraber dostlar imgelemelere doysun diyorum ben...şiir şiir gibiyse gören ve okuyan yüreklere selam olsun...
oyyy
ne şiirdi bu böyle
taşmış yürek ve çığlık çığlığa
iyi ki okudum...iyi ki
şair...teşekkürlerimle
ve sevgimle