YALNIZLIĞIN HANGİ EVRESİNDE
Yalnızsın;
Duvarlar gibi pürüzsüz ve soğuk Yalnızsın işte; Tepeden tırnağa yalnız Bir baştan bir başa koca bir boşluk Yalnızsın; Adını çoktan unuttuğun sevdaların çıkmazında kaybolurken Gidenlerin geri gelmediği kadar meçhul Ve babanı kaybettiğin günün acısı kadar yanıyorken için Şimdi kandilsiz sokaklarda bir başına Kaldırımlar gibi kimsesiz ayaklar altında ezilmişsin Radyoda ise hüzün makamında bir şarkı Bir de tavşan kanı çayın var baş ucunda Titrek bir mum ışığı eşliğinde yanmakta duyguların örselenmiş Bir başınasın işte hiçliğin tam ortasında Ve çok eskisi gelir birden aklına fersah fersah İç çekişlerin sanki geceyi yırtarcasına Yalnızsın işte; Unutulmuş bir şiir gibi Sararmış en koyusundan sayfaları O sayfaların arasında kurumuş bir gül gibi Neleri yok saydın da nasıl geldin bu günlere Hatırlanmak mı Kim bilir ne zaman nerede Söyle neresindensin bu hayatın Yalnızlığın hangi evresinde... Sedat Kesim |