YAZIKLAR OLSUN
Yapılan hizmetler ortada iken
Görmeyen gözlere yazıklar olsun. Kıskançlık yüzünden hakkı ketmeden O çirkin sözlere yazıklar olsun. Sac üstünde ekmek gibi eviren Her gün yeni yeni dolap çeviren Her tarafı yakıp/yıkıp, deviren O azgın azlara yazıklar olsun. Açık bulmak için pusuda yatan Kuru bir topraktır sanmayın vatan Gerçeği gizleyen, iftirâ atan Utanmaz yüzlere yazıklar olsun. Kendi eli ile, putunu yapmış Geri dönmüş ona bilfiil tapmış Âtiyi hiç bilmez mâziden kopmuş Çürümüş özlere yazıklar olsun. Kimisi tok gezer kimisi açken Bir dilim ekmeğe; suya muhtaçken Hitap esnâsında; “-sen” bile çokken “Siz” denmez “siz”lere yazıklar olsun… Hanifi KARA |