ÖZLEMİM SADECE RABBİME...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın ‘’Zaman kekemeydi ve tarihe sızan soytarılar gördük genç ömrümüzde…’’ (Ahmet Telli) Yorgun miladın terli yollarında Vücut bulan bir aşktı Kekremsi acıların bam teline de sızan Soytarılar ve gölgeleri Ne çok kuyruk acısıydı dünden miras Bir kuşkanadı belki de yüreğime sindikçe Acının bekası Uğultulara maruz kaldım ömürce. Saltanatı kuşların Karalar b/ağladım hemzemin geçidinde Bir de kırkayak sözcükler Firar ettikçe dört bir yanıma İçimin de eklemleri acıdıkça acıdı. Kendimce şarkılar ördüm beyitlerin Naif sesinden Bir ara duraktı aşk belki de Hiçlikten mustarip olduğum şu devranda Kendimi unuttuğum bir girdap İçinde dönendiğim hali hazırda Kıymet bilmez insanlığın nefsine denk düştüm ben Her mevsimde ve her renkte de bozguna uğradım Kelaynak kuşlarından aşırdığım kırıntılara Ekledim yorgun mealini ömrün Kol kanat geren Hakkın nezdinde. Varlığıma binaen bir kuşluk vakti kundaklandım Karanlığın dokunduğu her zerrem Aydınlığımdan da yoktu en ufak şüphem Ve katmanlarında şiirlerin büyüyen imge imge… Nazlı şiirin terli alnında Emek kadar saf tutan sevgiye Kul köle olmak yaşadığım kadar Sonra sevgiliye sunduğum hicran mektubu Ne de olsa sönmüştü coşkum ufkunda yalnızlığın Bir derdest heceden ibaretti aşk Deste deste güller adadığım bir şiirin mezarına Serilmek gün ve gece. Latif rüzgâr da nemalandı esintimden Dolan gözlerime yaşla sökün eden elem Varlığımdan dökülen her zerre ince ince Yok sayılmanın nezdinde Bağışladım kalbimi de kolayca Sevmekten gayrısı gelmedi ki elimden ömür boyunca. Kopup da gelen dünden son bir hatıra B/andığım kadar acıların Sandığım kadar doluydu da mizacım Bir külfet bir şaibe değil asla Aşka âşık bir sazdım ben Dokundukça evren yüreğin tellerine Sözlendiğim yoksunluk özlemimse sadece Rabbime. |