Aşk
Bir belâ yurdunda verildi hüküm,
Dünyaya gelenler hicret dediler. Bir veremli türkü, bu bir kördüğüm, Seven sevdiğine hasret dediler... Çözemedi gözler esrârı yüzde, Âşikâr muamma, tende ve sözde, Ateşler içinde yananı güzde, Uzaktan duyanlar şöhret dediler. Gözler buldum diye sevindi durdu, İşte memleketim; Leylâ’nın yurdu, Bir cinnet faslında mecnûn duyurdu, Bigâne kalanlar sûret dediler. Sultandan işâret, kuşlardan haber, Ateşten kalemle yazılmış kader, Kıssadan haberdar herkes beraber; Karıncaya bakıp ibret dediler. Bir ince nüktedir.. ağlayan anlar, Haber verir sırrı nûrdan aynalar, Ta ezel gününden sâdık olanlar; Gel, benim gözümden seyret dediler. Bir yol tuttu kimi vahdet diyerek, Birdir ha dünya ha ahret diyerek, Bir zaman sonra bir dâvet diyerek, Bulanlar aslında kesret dediler. Can verdi varlıktan soyunan velî, Cânân buldu aklı terkeden deli, Başlar düşüyorken aktı kan seli, Yüzme bilmeyenler hayret dediler. Anlarlar Hızır’a bir yol verenler, Ateş bahçesinde güller derenler, Dilleri damağa vurup erenler, Bu işin aslına Hazret dediler... Ankara, Mayıs 2020 |