Azrail Düşüşü
Düşler sokağına düşer yaşlarımız
Halbu ki; düşler bu şehre çok uzaktı ~Düş~ mek içinde geçiyordu düş kelimelerimiz Gayrı başka anlamı yoktu lugatlarımızda... Çatlamaya koşan at sırtında İntihar edecek olan Değildir Azrail’den başkası Gereksiz yere alınan canlardan usanarak... Uzat ellerini; Odanı yansıtmaya çalışan bulutların içine Aç kollarını sağlamca Sıkı tut kendini Belki de; tutarsın gökyüzünü yararak Yeryüzüne düşecek Azrail’i... Gel düş şimdi yüreğime Kanasın dizlerin, Kan girmezse tırnak uçlarına Yaşamamışsındır “düş”leri.. O zaman ne kadar istesende Göremezsin Azrail’in düşüşünü.. |