Yitirilen Solungaçlar
Solungaçlarımı yitirdim!
"mavi" karanlık bir mezar şimdi. Yüzeysellikler artık gün ortada Boğazlarımı parçalayan tuz parçaları şimdi. Ne dibe çökebileceğim Ne yakamozlara ulaşabileceğim Payıma düşecek olan ; Ortada kalan ters bir duruş şimdi... Solungaçlarını yitirdin! Odanda uçuşan rutubet kokusu daha keskin şimdi. "gri"msi gecelerde perdelere sinen Tuzlu nehirler kurumaya başlar yakında. Bardaklarına doldurduğun "gül" şerbetleri "acım"traklaşır karışınca ağlamalarına Rüzgarda titreyen lambanın Göremesen de ahenkle dansını; Eşlik edebilmek elinde şimdi Ters düşmüşken hayata... Solungaçlarınızı yitirdiniz! "mavi"liğini göremeden teninizin "gri"liğe hüküm vurdunuz yaşamlarınızı. Soğukta donan kulaklarınızı; Sızlatmasalardı parmak darbeleriyle Örs ve salyangozunuza kadar işleyecek Kelimelerimiz vardı elimizde... Solungaçlarınızı yitirdiniz! Boşuna kapılmayın hengavelere solunacak bir şey yoktu zaten ortada Ayrıntılara düşmediyseniz hayatta... |
Bence güzeldi