Sızısaklı kalmış ruhunun kapıları aralanırken gecenin içinde bütün sırlarını bir bir ellerimle çözdüm boynundaki ölümcül çukurunda gezinirken nefesim en utanılası hisslerini gözlerinde gördüm gizemli bir tapınak gibi keşfederken bedenini inan ibadet eder gibi saf ve temizdi seni sevişlerim teninin buğusuyla iyileşirken yanmış avuçlarım fısıldadıyordun o an kulağıma inliyordu dudaklarında gizlenmiş varlığım ah benim saklı cennetim tövbe tutar mıyız artık tamamlanmışken içimizdeki eksik kalanlar nasıl inanırız ki biz yine bal tadı bırakmışsa damağımızda günah sanılanlar yeniden yanmak isteyince çaresizce içimizdeki duygular biliriz yakandadır sadece çaresi ancak aşkla dokunursak diner sızılar |