Tohumdan Toruna
Bu çok eski bir hikaye…
Bir zamanlar vardı Atını yar deyip yanında Silahını can deyip koynunda Avradını canan deyip gönlünde saklayan Gözbebeklerine gölgesi düşen hiçbir şeyden korkmayan Yatağı dağ Yastığı taş Yorganı yıldızlar serpiştirilmiş gökyüzü Elinde ülküsü Dilinde destanlaşmış türküsü Düşmanına korku Dostuna kalkan On beşini geçmiş her goncanın Yüreğinde yatan Birkaç adam… Şimdi, Kendinden habersiz Uçarı sevdaların bilinmezlikleriyle boğuşan Kendi gölgesinden korkup Kendi göz yaşlarında boğulan Dostuna kahpe Düşmana sahte Kuş tüyü yataklarda Kusur arayan Belki başını kaldırıp Yıldızlara bakmaktan da aciz Ülküsü zina Sevdalarının bini beş para Bedeni umumi Etek gölgeleri altında Benliğini arayan Birkaç adam… Bir kaçı Türk’ün tohumu Ötekiler de onların torunu… Selim Seven 07 07 2008 |