DİŞİ DÜŞTÜ DÜŞLERİMİN
Kök salmış bir ağacım
Zamanın diplerine. Vurdukça çapalığın Dallarım kırılıyor. Oysa mevsim yaz, Güze dönmedim daha. Baksana mis kokusuna Toprağın Ve bak yalancı beyazlığına Erik ağaçlarının... Yaşamak boyu kırdım umutlarımı Üzerimden geçen her ayaz Daha da dik kıldı Düş uçlarımı. Sofralarda eğreti durdum, Düşlerim Yırtık ve yamalı gezdi sokaklığında Oyunlara alınmadım Ve kovuldum sonunda Lanet giyindim Düşsüzken anladım.... /...Hayallerimi yükledim sırtına gündüzlerimin, Ağır geldi ! Düşü Düştü Düşlerimin.../ Şimdi bahar diyorsun içinde durduğun zamana. Oltasını salladığım an Anılarımın, Güz’e dalıyor gözlerim. Hani bahardı hani çiçek açmak zamanı çatmıştı demlerinde. Ve hani Hep çocuk kalacaktın Zaman erirken gözlerinde... İndirdim şimdi küfemi Sarhoş bekçiliği yapmıyorum artık gecelere İçip içip sızdırıyorum hüznün koynunda Yaralı bir ceylan gözüne saklıyorum Tüm yıldızları ve yaldızlarla boyuyorum resmimdeki gözyaşlarını... /...Ağladığımı anlıyorum içimin çekilmesinden, ve içimin çekilmesinden biliyorum dönmeyeceğini giderken.../ En saf haliyle getirdim aşkı Sarıp sarmala Kundakla doğmamış çocuklarını. İçtim gözünden düşen damlaları Esriğim şimdi ve Ağudan bulandı Gölümün kenarları... Dişiliğine kaçtı sevdan Erkekliğine dem vurdu Gözlerinin kadınsı yanları... Yalanlarını düşürdüm dişlerinden Çocuk değilsin sen. Biliyorum Yiyeceksin her sevgiyi Ne gelirse bu düş/üş/ten Ve emzireceksin bir bebeği Ölmeden hemen evvel.... /...dişi düştü düşlerimin sensizken, canın yandı biliyorum, diş(i)siz yanlarımı emzirirken.../ |
Yüreğine emeğine sağlık
____________________________________Selamlar