YİRMİ DÖRT SAAT
Sana adamışım, ömrümü ey yâr
Seni yaşıyorum, yirmi dört saat Peşinden gelirim, ben diyar diyar Sana koşuyorum, yürmi dört saat Bölmüşüm oysa ben, kalbi ikiye Niye kabul etmez vuslatı niye Şu anda nasıldır, nerdedir diye İnan şaşıyorum, yirmi dört saat Beni zaman zaman ediyorken şok Sevda dedikleri, zehirli bir ok Zavallı kalbimi, ısıtanım yok Bende üşüyorum, yirmi dört saat Değiştiremezmiş, insan kaderi Tartışılmaz bile, aşkın ederi Hasreti, özlemi, elem, kederi Derdi taşıyorum, yirmi dört saat Nasılda yakıyor, hemde gülerek Bende tutul muşum yare bilerek Sevda ateşinde, yanarken yürek Közde pişiyorum, yirmi dört saat Bak nasıl ağrıyor, aha şurası Beni derde salan, gözün karası Kabuk bağlasa da, gönül yarası Yara kaşıyorum, yirmi dört saat Gülmüyor şu bahtım bilmem ki niçin Mutluluk deyince, parantez açın Lüzumsuz diyor ki kavuşmak için Engel aşıyorum, yirmi dört saat Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ |