Her Yağmur Ertesi
Her Yağmur Ertesi
oysa kaç kez kurutmuştu tahta nemliliğindeki bedenini kaya gibi gururu nasılda yok oldu öyle şeyhini uçuran müritli günlerinden gelmişti bütün peygamberleri menkıbeleriyle bilirdi sanki eşyanın isimlerini ilk öğrenenlerden gibiydi mana ve madde kaydırağında nasıl da kayar oldu kimden el aldığı malum da kimlere el verdiği muamma dağda bekleşen kuzu görünümlü şehre inen kurt konuğu olurdu para sıcaklığında ısınan biriydi dün mahcup bugün sesli orta oyuncu kışın soğuk olacak belli ki karnı doyacak azda olsa mutlu olacak kimisi ballı parmağını yalayacak kiminde ciğere ulaşamama hırsı maalesef ağızda hep aynı kapitalizme küfrü savuracak nasıl sevinecek ahali günahlar türlü türlü dünyada dualar hep zordayken mi gelecek? gözaltına düşen her bakışın yükü ağır olacak çocukluk gonca gül derler sonraki her yaş diken kalacak çocuk ağzı sureleriyle kalakalmışken çoğunun devamı gelemedi ya keza peygamber menkıbeleri okunmayalı yıllar olmuş sahiden derin mevzular bunlar biz dönelim yine görünen yeni güne yağmura ve yağmur ertesine ölüp de yine doğacak bedenlere acıya ayar insanlara gökten düşecek üç elma mesela düşsün bence de İlkay Coşkun Çâre Edebiyat Dergisi Sayı 2, Kış 2019 |