Tırıvırı
Devrik bir şişenin içeriği yayılıyor yerlere, vay irkinti halime. Her an şahlanıyor sil baştan ağlıyorum.
Sebepsiz isyanım, biliyorum. İp olsam kuyu bulamıyor kuyu buluyor ip olamıyorum mu ne.. bir serap gibi hayat, gözleri kobalt mavisi dudaklarındaki dilaşup o fısıltının, telkininle uyuyor - tiz bir çığlığa dönüştüğünde uyanıyorum. Başımı kaldırıp saate baktığımda; dörtnala gelenler var. Gürûh gürûh. Çiçek taçlı tahtakuruları, bu defa çekilmeyeceğim! Gamsızım! Gemlenmeyeceğim! Bulutlar açılın, açılın bulutlar! Gökyüzümü göreyim. Aramıza girmeyim. Gökyüzü benim. Gökyüzü benim! |