Denizin Türküsü
Ütüldüm duygusu var içimde, İskambil‘de birli edası her zamanda
Kapristen çok, krinçim kedime dahi, belki yaş farkımız buna izahat Kırgın bu gece, masa üzerim bedbaht, öfkem tüm saf romancılara İki kıpkızıl yanak seçmeliydim oysa, çilli de bir burun dedi melahat Kör denilen karanlık değil, bakışlarımız kararsız bomboş reyonlara Hangi liman bürünmedi beyazlara, tutunamadan yosun karinadan Ezberlesem denizin türküsünü, ki çağırınca bir süvari onu duyar mı Uğultular kulağımda, ıslığı da fırtınanın, kumsa dişlerimin arasında Hani bir furia için, nasıl bir hasret, tıpkı o ıssızlık sarınca mekânımı Baş ucuma çarpıp kırılan dalga, elbette ki biri çıkıp gelir hakkından Koca bir memleket, gizlenmiş gibi çöller arkasına bir serap topraktı Gülücükler saçılacağı gün oralara, yanaklar okşanacak aldırmadan Başı boş açıldı çöllere geri dönüşlerden yoksun düşlerken deryaları Okşuyor sanıyorken rüzgâr, söktü attı tutunduğu dalından almadan Solacakken yeşiltırak yapraklar, kuru düşenlerden haberiniz var mı 19 Haziran 2020 |