Güz Yağmuru
güz yağmuru
ceviz yaprakları kendini bırakır, ıtır kokuları serilir dörtbir yana her eğlencede sözleşir asmalar, sıralı bağ bozumu güz geceler gözlerde yanar döner mutluluk, nazenin sessizliğinde sonbahar hüznün dargınlığını bozar fırça, sürme sürülür sahte cennetine ilk kez sarılır gibi sarmaş dolaş kokusu alnıma dolar sıcak nefesin topaçlarım, rengarenk şekerlerim uç uç çocukluğumun uğur böceği büyük aşklar devleştirir asıl beni yemin üstüne yemin bozarım yine kınalı avuçta kızarır akşamgüneşi al kırmızın konar dudak kenarıma ışık ver karanlık yanlarıma baharınla avucumda birikir gül kurusu sıcaklığın zemheri uyanmadan çağır güneşinle bayramı yaşatıp gönlüme vuslatı mı sula bir tas çorba ve hırka edebiyatına dayan ıhlamur yaprağım güz sana yağmur sonrası serinliğinde üşüyüp içime çektiğim ayazını sal ağzına aşk sürülü balkaşığı mevsimin buğday başağı ve üzümün hasadı şimdi gözümü büyüten bakışlarım büyülenir vurulur gözüne kirpiklerim yeniden gül kokulu mevsimi seyre dalıp şadırvanları doldurur ardıç önlerine saklı düşlerimin küfesinde zamanı ıslatıp çağırır kayıp düşlerimi, beynimde bindir bahar gül açtır, güz mevsimi sanrıları biriktirme başıma sorgusuz saplanır yüreğime sırların kör temreni yağmur yüzlüm şimdilerde mevsim güz sana susayan dudağıma su ver testinden gülücüklerinle estir poyrazımı yeniden İlkay Coşkun 01.10.2019 |