Dişim ağrıyor canımın içi
Dışım ağrıyor.
Pardon, dişim. İçim dışım hep ağrıyor da zaten. Neyse, tuşlu telefonla yazıyorum bu şiirleri imlâ aramayın. Yaşadıklarımın imlası mı vardı sanki. Bu aşk acısına benzemiyor sevgilim... Ve internetim bitmiş. Ekmek, su gibi gidiyor burada internet. Oruçta ekmeği beklediğim gibi bekliyorum şu paketi. :) Şiirin içine gülüşün kaçmış sanki kızım. Gülesim var... Biz beraber öldük ama hiç gülmedik. Gülelim mi? Dişimin ağrısı o zaman geçer belki. Ve göğe bakalım... En azından ücretsiz. Aynı şarkıyı dinleriz, aynı yıldıza bağlarız hayallerimizi. Neye bırakacağımı bilmiyorum artık. Hangi ağaca bağlanır ki umut? Ve zaman... Zamana bıraktıklarımız arkamızda asılı duran birer ceset değil de nedir ki? Güzel günler göreceğiz diyerek hep hazin batmadı mı bu güneşler? Neye yarar sevgilim? Bir yerlere bıraksak ta hep, (unuttum şimdi mızrağı.) Mısrayı diyecektim. :) Hayatım hep yanlış benim. Alın yazgımda biraz yazım yanlışı mı yapıldı yoksa sevgilim? Bir şeyler var sürekli ama... Kötü şeyler oluyor kızım. Hissiyatım ve duygularım köreldi. Hissizim... Uykulara da giremiyorum artık eskisi gibi. Şu kitabı çıkarsaydım biraz iyi olurdum belki diyorum. Ama para yetiremiyorum. İstanbul’da okunmuyor artık şiir. Biraz sen, biraz da ben okuyorum işte bu kadar. Dişim ağrıyor, arkadaş "Rakı" iç diyor. Herkes rakı içiyor, ben şiir okuyorum. Dişimin ağrısı tabi ki durmuyor... İnsan aşk acısını unutuyor da diş ağrısını unutmuyor... |
Yüreğine emeğine sağlık
__________________________________Selamlar