Yalnızlığım gel bugün yağmurda gezelim
Asit yoğunluğunu ölçüp bakmadan
Eritir bedeni zaten eritmiş gibiyim
Yağmurda ıslanalım o yanımızda yokken
Gülüşelim hayalimizle göz kapatarak

Bazen genç ölmeden hızlı yaşamakmış hayat
Bir derin kuytuda bedeni kurutalım
Başımız ağrıyınca bulalım ilaçsız eczane
Çare aramayalım bizim yanlızlığımıza
Sonra binelim arabamıza ve dünyaya çarpalım
Elimizde bir kelime var pusulamız olan

Yalnızlıktır adı üzerinde yanlız yaşamak
Kimselere uğrak olmayalım duraksız
Karınlıkta içi ışık saçan bir trene binelim
Vagonunu kompartımanını önemsemeden
Acıyı taşıdığımız valizi dolaba koyalım
Gelecek heyecanı olmadan geçmişsiz
Yollar gittikçe anlatıversin yorularak
Biz seninle iki kişilik uyuyalım
Uyandığımızda birbirimize sımsıkı sarılı
Yanlızlık ve bir beden olarak

Solgun ve sessiz süzülsün gözyaşlarımız
Hiç kimsenin bakışına takılmadan
Biz seninle yanlız yapayalnız
Yitip gidelim acemice bir yolculukta

Umarsızca geçmişin defterini dürelim
Titretelim bütün gecenin ışıklarını
Biz uçurumlara özenelim
Duymasın kulaklarımız çobanın kaval sesini
İrkilsin geriye dönüp bakan gözbebeklerimiz
Irmaklarda yıkansın kirlenmiş bedenimiz

Düş tacirleri bizi avutmasın artık
Adını unutalım geri kalsın ardımda
Toplayıp hedefine koyalım
Keskin bir nişancının