DÜŞ ÇIKMAZI...Kış güneşinde paspas bir imgeyim ben: Sözcüklerim tamtakır aşklarım sefil: Gönülden yana derdim benim Gönül veren gönül koyan Gönülsüz de bir mıntıka Aşka rest çeken kış nöbeti. Zaaflarım var pekmez kıvamında Ahtım var yas dolaylarında Kamburum var zaten her yerim eğri Müşkülüm var ve de Düş çıkmazında. Hoyrat neferiyim sadık gölgemin Uzamayan kısalmayan bir heceyim Şapkası olmayan bir harf Aşka ırak mutluluğa set çeken Naylondan bir zaferim Tomurcuklarım patlar yerin dibinde. Uzamında hasretin bol keseden hüznüm ben Sefil yüreğim beynamaz durakları İnip bindiğim hayaller çıkmazı Mağdur bir sepetim İçi dışı yaş yüklü. Yedieminde unutulan kalemim: Kalemim doğurgan Sırtlandığım mezhebim. Kör noktasıyım madem ömrün Örtün beni saklı günahlarla Boğun da dolunayı Dolup taşmayı m/eziyet bildiğim. Kanaviçe desenler sokağındayım Yer gök şemsiye Oysaki tutuldu bulutun nutku Yağsa yağsa hazan mahsulü yeminlerim Azıkta bekler na’şım Azınlıktır seven neslim. Bir kareyim aşkı üçgene benzeyen; Çemberim kendi içinde dönen Aşkım bir de rugan pabuçlarım Unutulduğuma kani nefsime set çektiğim Aşkın yoldaşı bir iklimin de ta kendisi Metruk yürekler sokağında Dolandıkça içine yüreği içre kapanan. İskelesi yoksa günün Iskartaya çıkan müzmin yalnızlığım Bir körebe bir de sobe, demeyi şiar edindiğim Korunaklı dünyamda tapındığım ömrün tek hücresi: Hani hasretim hani yoldaşım Varsa yoksa Rabbine yakın ahvaline uzak bir kerametim B/ölün beni hadi bölün: Övündüğüm şu soluk tenim Alın teridir hani sevdiğim kim varsa yüreği ikram ettiğim. |
Kaleminiz keskin yüreginiz dolu olsun..